Sonunda arı olan 6 harfli 9 kelime var. ARI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde arı olan kelimeler listesine ya da başında arı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ARI, IRA

2 Harfli Kelimeler

AR, IR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TASARI

  1. [isim] Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim, proje
    • "Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha
    • "Bütçe Kanunu tasarısı üzerine yazdığım bir yazı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

YUKARI

  1. [isim] Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı
  2. Yetkili kimse
    • "Emir yukarıdan, çaresiz kaldık."
  3. [sıfat] Benzerleri arasında üstte bulunan
    • "Yukarı kat."
  4. [sıfat] Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan
    • "O bizden yukarı sınıftandı."
  5. [zarf] Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
    • "Yukarı, kocasının odasına çıktı." (Memduh Şevket Esendal)

BAŞARI

  1. [isim] Başarma işi
    • "Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu." (Refik Halit Karay)
  2. Bir işte elde edilen yararlı sonuç, muvaffakiyet
    • "Bu başarı, onu garip bir yolda boşluk ve yalnızlık içinde bırakmıştı." (Halide Edip Adıvar)

AKDARI

  1. [isim] Darı

HAŞARI

  1. [sıfat] Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk)
    • "Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Huysuz, azgın (hayvan)

KIZARI
...
YAKARI

  1. [isim] Yakarış

DIŞARI

  1. [isim] Dış çevre, dış yer, hariç, içeri karşıtı
    • "Dışarıda yağmur yağıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Nevin ikisini de köpekler gibi kapıdan dışarıya atabilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kişinin konutundan ayrı olan yer
    • "Dışarıda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmışlardı." (Atilla İlhan)
  3. Yurt dışı
    • "Dışarıyla iyi geçiniyorduk, Yunanlılarla az kalsın birleşecek kadar sıkı fıkı idik." (Burhan Felek)
  4. [zarf] Dışa, dış çevreye
    • "Artık komutanlardan başka hiç kimse dışarı çıkmazdı." (Atilla İlhan)

TATARI

  1. [sıfat] Tam pişmemiş

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü