Başında al olan 5 harfli 39 kelime var. Al ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde al olan kelimeler listesine ya da sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında al bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALLAH
-
-
[isim]
Herhangi bir işte başarılı olmuş, en üst dereceye ulaşmış kimse
- "Amerika'da kaçakçılığın allahları vardır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Herhangi bir işte başarılı olmuş, en üst dereceye ulaşmış kimse
- ALNAÇ
-
-
[isim]
Cephe
-
[isim]
Cephe
- ALTAR
- ...
- ALKOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
-
Her türlü alkollü içki
- "Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
- ALKIŞ
-
-
[isim]
Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpma, alkışlama, kargış karşıtı
- "Daha ilk nağmelerde meyhaneyi sarsan bir alkış tufanı koptu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpma, alkışlama, kargış karşıtı
- ALBÜM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fotoğraf, pul vb.ni dizip saklamaya yarayan bir tür defter
-
Herhangi bir konu ile ilgili kısa açıklamalar verilerek resimler basılmış olan kitap
- "Kelebek albümü. Bitki albümü. Ankara albümü."
-
Uzunçalar
- "Yeni albümünün parçalarını arka arkaya seslendirmeye başladığında, dünya soluğunu tutmuştu." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Fotoğraf, pul vb.ni dizip saklamaya yarayan bir tür defter
- ALGIÇ
- ...
- ALTIZ
-
-
[sıfat]
Altısı bir arada doğan (çocuk)
-
[sıfat]
Altısı bir arada doğan (çocuk)
- ALTES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
-
Bu unvanı taşıyan kimse
-
[isim]
Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
- ALAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgi
- "Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Fabrikayla alakamı kestim."
-
Gönül bağı
-
[isim]
İlgi
- ALTAY
- ...
- ALKİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alkol kökü
-
[isim]
Alkol kökü
- ALMAÇ
-
-
[isim]
Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör
-
[isim]
Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör
- ALLEM
-
-
[isim]
"Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak" anlamıyla allem etmek kallem etmek deyiminde geçen bir söz
- "İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar." (Haldun Taner)
-
[isim]
"Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak" anlamıyla allem etmek kallem etmek deyiminde geçen bir söz
- ALMUS
- ...
- ALBAY
-
-
[isim]
Rütbesi yarbay ile tuğgeneral arasında bulunan ve asıl görevi alay komutanlığı olan üstsubay, miralay
-
[isim]
Rütbesi yarbay ile tuğgeneral arasında bulunan ve asıl görevi alay komutanlığı olan üstsubay, miralay
- ALAZA
-
-
[isim]
Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb
-
[isim]
Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb
- ALSAT
- ...
- ALTIN
-
-
[isim]
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
- "Altın çok eski zamanlardan beri para basımında kullanılmaktadır."
-
[sıfat]
Bu elementten yapılmış
- "Müsteşar, pantolonunun arka cebinden altın tabakasını çıkarıp sigara veriyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Altından yapılmış sikke
- "Çocuğa bir altın taktı."
-
[sıfat]
Üstün nitelikli, değerli
- "Altın ses."
-
[isim]
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
- ALTLI
-
-
[sıfat]
Altı olan
- "Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Altı olan