Sonunda alı olan 6 harfli 104 kelime var. ALI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde alı olan kelimeler listesine ya da başında alı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ROMALI
- ...
- TIKALI
-
-
[sıfat]
Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış
-
[sıfat]
Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış
- YAMALI
-
-
[sıfat]
Yama vurulmuş, yama ile onarılmış olan
- "Pantolonu yamalı, ceketinin dirsekleri yıpranmış fakat mintanı temizdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Yüzünde lekeler bulunan (kimse)
-
[sıfat]
Yama vurulmuş, yama ile onarılmış olan
- TOKALI
-
-
[sıfat]
Tokası olan, toka takılmış olan
- "Başına, altın kaplama tokalı, yana sarkan çuha püsküllü bir şapka giymiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Tokası olan, toka takılmış olan
- ŞAMALI
-
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- "Müştak cebinden şamalı kibriti çıkardı çaktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- HATALI
-
-
[sıfat]
Hatası olan, yanlışlığı bulunan
- "Hatalı yazı. Hatalı davranış."
-
[sıfat]
Hatası olan, yanlışlığı bulunan
- ŞİFALI
-
-
[sıfat]
Sağlığa yararlı olan
-
[sıfat]
Sağlığa yararlı olan
- YUVALI
-
-
[sıfat]
Bir yuva içinde bulunan, yuvası olan
-
[sıfat]
Bir yuva içinde bulunan, yuvası olan
- KOLALI
-
-
[sıfat]
İçinde kola bulunan
-
Kolalanmış
- "Kolalı sert yaka, boğazda şişen gazel damarını sıkıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kolalanarak kullanılan
- "Kolalı gömlekler artık moda değil."
-
[sıfat]
İçinde kola bulunan
- KURALI
-
-
[sıfat]
Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)
- "Seferberlik başladığı zaman ... dertli analar ... nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor ... kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[sıfat]
Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)
- SIRALI
-
-
[sıfat]
Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili
- "İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı." (Cahit Uçuk)
-
Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olan
- "Sıralı konuşma."
-
[sıfat]
Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili
- MİKALI
-
-
[sıfat]
Yapımında mika maddesi kullanılan
-
[sıfat]
Yapımında mika maddesi kullanılan
- ŞAKALI
- ...
- VEFALI
-
-
[sıfat]
Vefakâr
- "Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye abla." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[sıfat]
Vefakâr
- ARMALI
-
-
[sıfat]
Arması bulunan
-
[sıfat]
Arması bulunan
- MOLALI
-
-
[sıfat]
Mola verilen
-
[sıfat]
Mola verilen
- İMZALI
-
-
[sıfat]
İmza edilmiş
- "Sözü, bugünkü imzalı senetlerden daha sağlam olan eski Türk tüccarlarının sözü..." (Halide Edip Adıvar)
-
Yazarı belirtilmiş
-
[sıfat]
İmza edilmiş
- SARALI
-
-
Sara hastalığı olan (kimse)
- "Çocuklar beni görünce saldırırlardı: Sıska, deli, saralı sıska ... diye." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sara hastalığı olan (kimse)
- VİDALI
-
-
[sıfat]
Vidası olan
-
Vida ile tutturulmuş
-
[sıfat]
Vidası olan
- KARALI
-
-
[sıfat]
Karası (II) olan
-
Üzeri kalemle karalanmış
-
[sıfat]
Karası (II) olan