Sonunda ak olan 8 harfli 667 kelime var. AK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da başında ak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AĞRITMAK

  1. [-i] Ağrımasına yol açmak
    • "Bu koku başımı ağrıttı."

TADILMAK
...
YOLUNMAK

  1. [nsz] Yolma işi yapılmak, çekilip koparılmak
    • "Kaşları tıraş edilmiş yahut yolunmuş, yerine hilal kaşlar kalemle çekilmiş." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Çok kederlenerek çırpınmak

BOŞATMAK

  1. [-den] Boşama işini yaptırmak

FIKIRDAK

  1. Cilveli, oynak (kadın, kız)

KAŞLAMAK

  1. [-i] Yüzüğün taşını kaşa oturtmak

POFLAMAK
...
ŞIPILDAK
...
SIZLAMAK

  1. [nsz] Hafifçe ağrımak
    • "Kafa kemiklerine varıncaya kadar her yanı sızlıyordu." (Necati Cumalı)
  2. Yakınmak
    • "Ağladı, sızladı."

SIRITMAK

  1. [nsz] Dişlerini göstererek aptallık, şaşkınlık, kurnazlık veya alay belirtir biçimde gülmek
    • "Bir yandan karısını yatıştırmak istermiş gibi davranıyor, bir yandan hınzırca sırıtıyordu." (Oktay Rifat)
  2. Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı diktirmek
  3. Bütün çirkinliği ve kusuru ortaya çıkmak
    • "İşi biraz karıştırınca bütün pürüzler sırıttı."

UYDURMAK

  1. [-i] Uymasını sağlamak
    • "Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu." (Peyami Safa)
  2. [-i] Hayal gücünden yararlanarak gerçek dışı bir şey söylemek, yakıştırmak
    • "Terzinin kendi sözünü yanlış anlamış olduğu hikâyesini uydurmuş olmalıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. [-i] Elde etmek, sağlamak, bulmak
  4. [-i] Cinsel birleşmede bulunmak, becermek

MUSADDAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Onaylı

TAŞITMAK

  1. [-i] Taşıma işini yaptırmak
    • "Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok, diye düşünüyordum." (Memduh Şevket Esendal)

YALDIRAK

  1. [sıfat] Parlak, cilalı

YALINCAK

  1. [sıfat] Çıplak

HAKLAMAK

  1. [-i] Bozmak, perişan etmek, yenmek
    • "Ben de dördünü beşini evvel Allah haklarım." (Refik Halit Karay)
  2. Kırmak, bozmak
    • "Çocuk oyuncağını hakladı."
  3. Yiyip bitirmek
    • "Bir ekmeği tek başına hakladı."

ŞAKKADAK

  1. [zarf] Ansızın
    • "İşte böyle bir gün adamın hatasını şakkadak suratına vururlardı." (Ömer Seyfettin)

ÇALIŞMAK

  1. [nsz] Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
    • "Bu eser için üç yıl çalıştım."
    • "Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Herhangi bir iş üzerinde olmak
  3. İşi veya görevi olmak, bulunmak
    • "Kışları onun mandırasında çalışıyor." (Haldun Taner)
  4. Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak
  5. [-e] Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
    • "Olduğundan fazla yaşlı görünmeye çalıştığını sezdim." (Refik Halit Karay)
  6. [-e] Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
    • "Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

GURLAMAK

  1. [nsz] Guruldamak

CARLAMAK

  1. [nsz] Bağırarak konuşmak
  2. Çok söylemek
  3. Nara atmak, haykırmak
  4. [-i] İlan etmek, duyurmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü