Sonunda ak olan 11 harfli 899 kelime var. AK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da başında ak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARDAKLANMAK
-
-
[nsz]
Ağaçlarda mantarların sebep olduğu çürümeye uğramak
-
[nsz]
Ağaçlarda mantarların sebep olduğu çürümeye uğramak
- DADANDIRMAK
-
-
[-i]
Dadanmasına yol açmak
- "O kediyi bu kapıya sen dadandırdın."
-
[-i]
Dadanmasına yol açmak
- TENHALAŞMAK
-
-
[nsz]
Yalnız kalmak
-
Tenha duruma gelmek, boşalmak, ıssızlaşmak
- "Akşam satıcılarının melankolik sesleri, tenhalaşan mahalle aralarında inliyor." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Yalnız kalmak
- TOKATLANMAK
-
-
[nsz]
Tokat atılmak
-
[nsz]
Tokat atılmak
- UYSALLAŞMAK
-
-
[nsz]
Uysal duruma gelmek, uysal olmak
-
[nsz]
Uysal duruma gelmek, uysal olmak
- AMBARLATMAK
-
-
[-i]
Ambarlama işini yaptırmak
-
[-i]
Ambarlama işini yaptırmak
- BUNAKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Bunak bir duruma gelmek
-
[nsz]
Bunak bir duruma gelmek
- HAMURLANMAK
-
-
[nsz]
Hamura bulanmak
-
[nsz]
Hamura bulanmak
- KUNDAKLAMAK
-
-
[-i]
Bebeği kundağa sarmak
- "Dikmen Yıldızı yapma bebeğini büyük bir dikkat ve özenle tekrar kundakladı." (Aka Gündüz)
-
Bir yeri kundakla yakmak
-
Saçları yemeninin içine toplayarak bağlamak
-
Tüfek namlusunu kundağa bağlamak
-
Ara bozmak, aldatmak
- "Onu yalnız politika kurtları kundaklamıştır." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Bebeği kundağa sarmak
- SAVSAKLAMAK
-
-
[-i]
Belirli bir sebebi olmaksızın bir işi isteyerek geri bırakmak, geciktirmek, umursamamak, ertelemek, sallamak, ihmal etmek
- "Yarın giderim, öbür gün giderim diye savsaklayıp duruyor." (Haldun Taner)
-
[-i]
Belirli bir sebebi olmaksızın bir işi isteyerek geri bırakmak, geciktirmek, umursamamak, ertelemek, sallamak, ihmal etmek
- SOKUŞTURMAK
-
-
[-i]
Dar bir yere zorla veya iterek sokmak
-
Belli etmeden kötü bir malı vermek
- "Manav çürük elmaları sokuşturup çocuğa verdi."
-
Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek
- "İkide birde başlarında Selman gibi adamlar olduğunu sokuşturuyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Dar bir yere zorla veya iterek sokmak
- TIKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Boş yer kalmayacak biçimde doldurmak, gelişigüzel koymak, tıka basa sokmak
- "Bavula her şeyi tıkıştırdım."
-
[-i]
Acele ile birine bir şeyi yedirmeye çalışmak veya iyice çiğnemeden yutarak yemek
-
[-i]
Boş yer kalmayacak biçimde doldurmak, gelişigüzel koymak, tıka basa sokmak
- BOĞAZLAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirini boğazlamak
- "İçimde bir boşlukla karmakarışık bir doluluk boğazlaşıyor." (Aka Gündüz)
-
Kıyasıya dövüşmek
- "Otuz bu kadar devlet, hiç durmadan dinlenmeden boğazlaşabilirler miydi?" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Birbirini boğazlamak
- BOŞANDIRMAK
-
-
[-i]
Boşanmasını sağlamak
-
Karı ile kocayı istekleri üzerine kanunlara uyarak ayırmak
-
[-i]
Boşanmasını sağlamak
- ÇAMURLANMAK
-
-
[nsz]
Üzerine çamur sıçramak, bulaşmak
-
Kötülenmek, sataşılmak
-
[nsz]
Üzerine çamur sıçramak, bulaşmak
- KIZIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Kızışmasını sağlamak
-
İsteklendirmek, gayret vermek
-
[-i]
Kızışmasını sağlamak
- SOMUTLAŞMAK
-
-
[nsz]
Somut duruma gelmek
-
[nsz]
Somut duruma gelmek
- CIZIRDATMAK
-
-
[-i]
Cızırdamasına yol açmak
-
Kâğıt üzerinde ustaca kalem oynatmak veya beceriyle yazı yazmak
-
[-i]
Cızırdamasına yol açmak
- DALAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Dalaşmasını sağlamak
-
[-i]
Dalaşmasını sağlamak
- FAZLALAŞMAK
-
-
[nsz]
Çoğalmak, sayısı artmak, ziyadeleşmek
- "Dışarıda sulu kara benzeyen bir yağmur, geceden beri fazlalaşan keskin bir rüzgâr vardı." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Çoğalmak, sayısı artmak, ziyadeleşmek