Ak ile biten 10 harfli kelimeler

Sonunda ak olan 10 harfli 853 kelime var. AK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da başında ak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AÇIKLANMAK

1. [nsz] Açıklama işi yapılmak, izah edilmek, ifşa edilmek
   • "İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz." (Anayasa)

AYIRTILMAK

1. [nsz] Ayırtma işine konu olmak

CEZALANMAK

1. [nsz] Cezaya çarpılmak
   • "Yanlış ve mantıksız hareketim bu surette cezalanmalı!" (Aka Gündüz)

KIZILIRMAK

...

KLORLANMAK

1. [nsz] Klorlama işi yapılmak
   • "Hastalıklardan korunmak için sular klorlanıyor."

KURGULAMAK

1. [-i] Parçaları belli bir plana göre düzenlemek, konuları sıraya sokmak
   • "Ben ne düşündüm, nasıl uğraştım, ne çileler çektim bu öyküleri kurgularken." (Nezihe Meriç)
2. Bir filmin değişik yerlerde çekilen bölümlerini bir bütün oluşturmak için birleştirmek, montajlamak

TORBALAMAK

1. [-i] Torbaya koymak, torba biçimine getirmek

KILIÇLAMAK

1. [-i] Kılıçla çok sayıda insanı topluca öldürmek, kılıçtan geçirmek

SAÇALANMAK

1. [nsz] Saçılmak, dökülmek

AYAKLANMAK

1. [nsz] Çocuk yürümeye başlamak
2. Hasta iyileşip yürüyebilir duruma gelmek
3. Ayağa kalkıp gitmeye davranmak
4. Toplu biçimde zor ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek
5. Uyanmak, uyanıp kalkmak
   • "Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu." (Tarık Buğra)

BUĞULANMAK

1. [nsz] Üzerinde buğu oluşmak, buğu ile kaplanmak
   • "Cigara dumanı, solukların sıcaklığı ile kahvelerin camları iyice buğulanmıştı." (Necati Cumalı)

ŞAKIRDAMAK

1. [nsz] "Şakır" diye ses çıkarmak
   • "Bursa'da bir eski cami avlusu / Küçük şadırvanda şakırdayan su." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

ÇAPALANMAK

1. [nsz] Bir yer çapa ile kabartılmak

FERAHLAMAK

1. Genişlemek, açılmak
2. Serinlemek
3. İç açıcı duruma gelmek
   • "Ortadaki masa kaldırılınca oda ferahladı."
4. Sıkıntısı, tasası dağılmak
   • "Geçer hepsi geçer elbet / Daralmış gönüller ferahlar." (Behçet Necatigil)

IŞINLANMAK

1. [nsz] Işınlama işine konu olmak veya ışınlama işi yapılmak

KUĞURDAMAK

...

KURCALAMAK

1. [-i] Ellemek, karıştırarak bakmak
   • "Radyoyu kurcalayıp iyice bozdu."
2. Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak
   • "Kilidi kurcalamışlar."
3. Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek
   • "Çıbanı kurcalamamalı."
4. Meşgul ve rahatsız etmek
   • "Bu sorunun cevabı zihnimi bir hayli kurcalayıp durmuştur." (Haldun Taner)
5. Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
   • "Tam bu bahsi kurcalayacak vakti buldum, doğrusu!" (Refik Halit Karay)

SABAHLAMAK

1. [nsz] Bir yerde sabaha kadar kalmak
2. Herhangi bir sebeple bütün geceyi uyumadan geçirmek

SAVATLAMAK

1. [-i] Gümüş üstüne kurşunla kara nakışlar işlemek

ALGILATMAK

1. [-i] Algılama işini birine yaptırmak, idrak ettirmek