Ak ile biten 10 harfli kelimeler

Sonunda ak olan 10 harfli 853 kelime var. AK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da başında ak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAKIRDAMAK

1. [nsz] "Kakır kakır" diye ses çıkarmak
2. Kurumak
3. Ölmek

LAMBALAMAK

1. [-i] Lamba ışığıyla incelemek
   • "Yumurtaları lambalamışlar."
2. Kapı ve pencere kenarlarına girinti açmak

OKULLAŞMAK

1. [-de] Bir yerde okula giden öğrenci sayısı artmak
2. Okul sayısı artmak

ŞUURLANMAK

1. [nsz] Bilinçlenmek

BASTIBACAK

1. [sıfat] Bacakları kısa veya çarpık (kimse)
2. Yaramaz (çocuk)

MARKALAMAK

1. [-i] Bir nesneyi tanıtmak veya benzerlerinden ayırmak için işaret koymak

POSALANMAK

1. [nsz] Tortu durumuna gelmek, tortulanmak

RASTLATMAK

...

YAKALATMAK

1. [-i] Yakalanmasını sağlamak

AFRODİZYAK

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Cinsel duyguları veya isteği uyaran veya artıran madde

DULDALAMAK

1. [-i] Korumak, siper altına almak

HORTLATMAK

1. [-i] Hortlama işi yapılmak

LİMONLAMAK

1. [-i] İçine, üstüne limonun suyunu sıkmak veya katmak

YIRTTIRMAK

1. [-i] Yırtma işini yaptırmak

AVUÇLANMAK

1. [nsz] Avuçlama işine konu olmak

KABAKLAMAK

1. [-i] Ağaçların gençleşmesi için dallarını budamak

KOYULAŞMAK

1. [nsz] Koyu duruma gelmek
   • "Sessiz oturduğu yerde soluk mavi gözleri koyulaşarak dinliyordu." (Halide Edip Adıvar)
2. Derinleşmek, hararetlenmek, aşırı duruma gelmek

NOKTALAMAK

1. [-i] Nokta koymak
2. Yazıda noktalama işaretlerini yerli yerine koymak
   • "Yazınızı iyi noktalamadınız."
3. Sona erdirmek, bitirmek
   • "Tartışmayı kendisi noktalamak istiyordu." (Tarık Buğra)

SARPLAŞMAK

1. [nsz] Sarp bir duruma girmek
   • "Yol birdenbire sarplaştı."

TALANLAMAK

1. [-i] Dağıtmak
   • "XVIII. asırda Nadir Şah ... saray hazinelerini gene burada talanlamıştır." (Falih Rıfkı Atay)