Başında ak olan 6 harfli 42 kelime var. Ak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da sonu ak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKBABA
-
-
[isim]
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus)
-
[sıfat]
İhtiyar
-
[sıfat]
Çıkarı için başkalarını sömüren
-
[isim]
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus)
- AKIŞLI
-
-
[sıfat]
Akışı olan
-
[sıfat]
Akışı olan
- AKSUNA
-
-
[isim]
Basınçlanma
-
[isim]
Basınçlanma
- AKTÜER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İstatistiklere dayanarak sigorta primlerini, risklerini hesaplayan kimse
-
[isim]
İstatistiklere dayanarak sigorta primlerini, risklerini hesaplayan kimse
- AKYAZI
- ...
- AKILLI
-
-
[sıfat]
Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil
- "Akıllı geçinen kadınlardan beklenebilecek tepkileri vermedi hiç." (Refik Erduran)
- "Mesut olmak için akıllı olmak kifayet eder, baht, talih bunlar boş şeydir!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[ünlem]
Karşısındakinin düşüncesizliğini belirtmek için söylenilen uyarma sözü
-
Düşüncesiz, aptal
- "Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor."
-
[sıfat]
Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil
- AKTRİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadın oyuncu
- "Matmazel, sizin mükemmel bir aktris olduğunuzu işitiyorum." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kadın oyuncu
- AKŞAMA
- ...
- AKİSLİ
- ...
- AKAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kısırlık, verimsizlik
-
Başarısızlık, sonuçsuzluk
- "Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Kısırlık, verimsizlik
- AKTÖRE
-
-
[isim]
Ahlak
- "Artık gemisini kurtaran kaptan olacaktır, aktöre yozlaşması ve çöküntü başlar." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Ahlak
- AKITIŞ
-
-
[isim]
Akıtma işi veya biçimi
-
[isim]
Akıtma işi veya biçimi
- AKITAÇ
- ...
- AKIŞMA
-
-
[isim]
Akışmak işi
-
Kulağa hoş gelen veya kolayca söylenen seslerin özelliği
-
[isim]
Akışmak işi
- AKASMA
-
-
[isim]
Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması (Clematis vitalba)
-
[isim]
Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması (Clematis vitalba)
- AKAĞAÇ
-
-
[isim]
Gürgengillerin kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia)
-
[isim]
Gürgengillerin kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia)
- AKSATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alışveriş, ahzüita
- "Şarap satacağım, ben aksatama bakarım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Alışveriş, ahzüita
- AKÇELİ
-
-
[sıfat]
Paraya bağlı, parayla ilgili, mali
- "Akçeli haklar."
-
[sıfat]
Paraya bağlı, parayla ilgili, mali
- AKSİNE
-
-
[zarf]
Tersine
- "Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Tersine
- AKDARI
-
-
[isim]
Darı
-
[isim]
Darı