Başında ak olan 6 harfli 42 kelime var. Ak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da sonu ak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKÇELİ

  1. [sıfat] Paraya bağlı, parayla ilgili, mali
    • "Akçeli haklar."

AKINTI

  1. [isim] Akma işi
    • "Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi."
    • "Ancak bugün anlıyoruz ki Mithat Paşa'dan beri o kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan
    • "Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum." (Ömer Seyfettin)
  3. Eğiklik, eğim, meyil
    • "Bu damın akıntısı az gelmiş."
  4. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı
  5. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum
  6. Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması
    • "Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı." (Reşat Nuri Güntekin)

AKSAMA

  1. [isim] Aksamak işi
    • "Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde." (Yusuf Ziya Ortaç)

AKIMCI

  1. [isim] Belli bir akıma bağlı kişi
    • "Akımcı ve kuramcılar."

AKSEKİ
...
AKDARI

  1. [isim] Darı

AKSİNE

  1. [zarf] Tersine
    • "Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere." (Necati Cumalı)

AKAĞAÇ

  1. [isim] Gürgengillerin kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia)

AKBABA

  1. [isim] Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus)
  2. [sıfat] İhtiyar
  3. [sıfat] Çıkarı için başkalarını sömüren

AKARSU

  1. [isim] Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su
    • "Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Tek sıra elmastan gerdanlık

AKSUNA

  1. [isim] Basınçlanma

AKIŞMA

  1. [isim] Akışmak işi
  2. Kulağa hoş gelen veya kolayca söylenen seslerin özelliği

AKASYA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Baklagillerden, sıcak iklimlerde birçok çeşidi yetişen ve tanen, zamk, boya vb. maddelerin yapımında kullanılan bir ağaç (Acacia)
  2. Baklagillerden, yurdumuzda yetişen bir süs ve gölge ağacı, salkım ağacı, yalancı akasya (Robinia pseudoacacia)

AKSONA

  1. [isim] Vurgun hastalığına karşı uygulanan emniyet durakları

AKRABA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kan veya evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler, hısım
    • "Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Oluşma yönünden aynı kaynağa dayanan şeyler
    • "Akraba diller."
  3. Biri, diğerinin doğurduğu sonuç veya olgular
    • "Zulüm zorbalıkla akrabadır."

AKIMLI
...
AKITAÇ
...
AKITIŞ

  1. [isim] Akıtma işi veya biçimi

AKİSLİ
...
AKASMA

  1. [isim] Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması (Clematis vitalba)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü