Başında ak olan 5 harfli 36 kelime var. Ak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da sonu ak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, taydaş, öğür
    • "Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı." (Necati Cumalı)

AKAJU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Maun
    • "Akajudan yapılmış bu narin ve şık dolaplar otuz âşıklı bir kokotun elbise dolaplarına benziyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. [sıfat] Maundan yapılmış
    • "Kenarda akaju bir yazıhane duruyordu." (Ömer Seyfettin)

AKLEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Akıl gereğince, akıl yönünden

AKMAK

  1. [-den] Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    • "Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "İçeriğin nasıl aktarılacağına dikkat etmiş, dilin olanaklarını akarına bırakmıştır." (Selim İleri)
    • "Ebediyete akıp giden her on senede..." (Atatürk)
  2. Bu gibi maddeler aşağıya, yere düşmek
    • "Üstünden sular akıyor."
  3. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak
  4. [nsz] Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak
    • "Kova akıyor. Dam akıyor."
  5. [-e] Art arda ve toplu olarak gitmek
    • "Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
  6. [nsz] Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak
    • "... çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu." (Refik Halit Karay)
  7. [nsz] Boya birbirine karışmak
  8. [-le] Sürüp gitmek
    • "Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  9. [nsz] Zaman çabuk geçmek
  10. [nsz] Karışmak, katılmak
  11. [nsz] Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak

AKMAZ

  1. [isim] Durgun su, gölet

AKAİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  2. Bu kuralları toplayan kitap

AKİLE
...
AKÇIL

  1. [sıfat] Rengini atmış, ağarmış, içinde ak renk bulunan
    • "Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi." (Refik Halit Karay)

AKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal
  2. Etkili, etken
  3. [isim] Etken
  4. [isim] Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü

AKLIK

  1. [isim] Ak olma durumu
    • "Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi." (Rıfat Ilgaz)
  2. Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün

AKALA

  1. [isim] Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir pamuk türü

AKORT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen
  2. Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi
  3. Uyum

AKMAN

  1. [sıfat] Bozulmamış, saf, temiz

AKREP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saatin iki ibresinden küçüğü
    • "Rengi kararmış bir saat; ne yelkovanı var ne akrebi." (Sermet Muhtar Alus)

AKSON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sinir uyarmalarını sinir hücresinden ileriye uzatmaya yarayan, sinir hücrelerinin uzantılarından en belirli ve uzun olanı

AKKUŞ

  1. [isim] Atmaca

AKŞIN

  1. [sıfat] Kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos

AKŞAM

  1. [isim] Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri
  2. Gece
    • "Şimdi, gelelim dün akşam bahsi geçen yüzük hikâyesine..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Akşam ezanı
  4. Akşam namazı

AKDUT

  1. [isim] Beyaz renkte olan dut

AKLAN

  1. [isim] Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile
    • "Karadeniz aklanı."
  2. Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü