Başında ak olan 4 harfli 28 kelime var. Ak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da sonu ak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKIŞ

  1. [isim] Akma işi veya biçimi
  2. Geçip gitme, sürüp gitme
    • "Günlerin akışı. Olayların akışı."
  3. Akın
    • "Meğer o akış da Rumeli topraklarında son istila hareketimizmiş." (Yahya Kemal Beyatlı)

AKİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kısır, verimsiz, döl veremeyen
  2. Sonuçsuz, başarısız

AKVA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kuvvetli, sağlam

AKAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret
    • "Şöyle bir iki parça, sağlam nevinden irat ve akar edinip efendi efendi yan gel, sefana bak." (Ercüment Ekrem Talu)

AKNE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce

AKSİ

  1. [sıfat] Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi
    • "Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Aksi gibi benim hiç durmadan esneyeceğim geliyor, hapşırmak istiyordum." (Ömer Seyfettin)
  2. Uygun olmayan
    • "Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik." (Ahmet Kutsi Tecer)
  3. İnatçı, hırçın, huysuz
    • "Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim." (Reşat Nuri Güntekin)

AKMA

  1. [isim] Akmak işi
  2. Reçine, çam sakızı, akındırık

AKUT

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [sıfat] İveğen

AKRA
...
AKSA
...
AKİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş
    • "Kabartmaların ortalık yerine de akik ve Necef taşlar serpiştirilmiştir." (Salâh Birsel)

AKUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Azgın, kızgın (hayvan)
    • "Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum." (Ömer Seyfettin)
  2. Kudurmuş, kuduz, kuduruk

AKÇA

  1. [sıfat] Oldukça beyaz, beyazca

AKLI

  1. [sıfat] Beyazı bulunan, beyaz renkli
    • "Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı." (Peyami Safa)

AKIN

  1. [isim] Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması
    • "Ada'yı bir rençper akını doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın
    • "Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!" (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Top seslerini duyan halk sahile akın etmeye başlamışlardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  3. Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum

AKIM

  1. [isim] Akma işi
  2. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan
    • "Hava akımı."
    • "Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu." (Atilla İlhan)
  3. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan tarz
    • "Gerçekçilik akımı."
  4. Debi

AKLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal
    • "Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı." (Sait Faik Abasıyanık)

AKSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hastalık nöbeti, kriz
    • "Hafif bir kalp aksesi geçirdi."

AKAÇ

  1. [isim] Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç
  2. Kanal, ark, su yolu
  3. Yer altı su oluğu

AKOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü