Sonunda afa olan 9 kelime var. AFA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde afa olan kelimeler listesine ya da başında afa olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KURUKAFA
MANKAFA
KARAFA, MALAFA, ZÜRAFA
PRAFA
KAFA, SAFA, YAFA
A A F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AF, FA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURUKAFA
-
-
[isim]
Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)
-
[isim]
Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)
- MANKAFA
-
-
[sıfat]
Anlayışsız, aptal
-
Sakağı hastalığına tutulmuş (at)
-
[sıfat]
Anlayışsız, aptal
- ZÜRAFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geviş getiren memelilerden, Afrika'da yaşayan, çok uzun boylu ve boyunlu, derisi benekli, ot yiyen hayvan (Giraffa camelopardalis)
-
Bir boncuk oyası türü
- "Eski peçemdeki sıçan dişlerini söktüm, yeni peçemin kenarındaki zürafayı bitirdim." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Geviş getiren memelilerden, Afrika'da yaşayan, çok uzun boylu ve boyunlu, derisi benekli, ot yiyen hayvan (Giraffa camelopardalis)
- MALAFA
-
-
[isim]
Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aleti
-
[isim]
Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aleti
- KARAFA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uzun boyunlu, kulpsuz küçük rakı sürahisi
- "Garson gel şu karafayı doldur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Uzun boyunlu, kulpsuz küçük rakı sürahisi
- PRAFA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir tür oyun
-
Yeğleme
-
[isim]
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir tür oyun
- KAFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan başı, ser
- "İpini koparmış aylakla, çiçeği burnunda asistan, dejenere mirasyedi ile ağır işçi, burada dirsek dirseğe kafa cilalardı." (Haldun Taner)
- "Benimle kafa çekmenin onlar için pek keyifli olduğunu sanmıyorum." (Erhan Bener)
- "Ona birisi kafayı çekmekte olduğunu söyleseydi, kılı bile kıpırdamazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ne gücünü aşan meseleler için çene yormaya, kafa eskitmeye niyeti vardı ne de kendi başarısızlıkları için suçlu aramaya..." (Tarık Buğra)
-
Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü
- "Bir dakika kafamı dinleyip başka şeylerden bahsetmek ihtiyacı duyduğum zaman..." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Saz, söz başlasın, içki ile kafalar iyice dumanlansın, cümbüş tam kıvamını bulsun." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Ahmet de bize varır varmaz kafayı yere vurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu
-
Mekanik bir bütünün parçası
- "Distribütör kafası."
-
Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin, bellek
- "Kafasının faaliyetini fikirden ziyade işe vermiş." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet
- "Kalbi ve kafasıyla daima yeni, daima genç kaldı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
İnsan başı, ser
- YAFA
-
-
[isim]
Kalın kabuklu, çekirdekli bir tür portakal
-
[isim]
Kalın kabuklu, çekirdekli bir tür portakal
- SAFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bakınız sefa
-
[isim]
Bakınız sefa