Sonunda abi olan 21 kelime var. ABİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde abi olan kelimeler listesine ya da başında abi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ZAMKIARABİ
ESKÜLABİ, İLTİHABİ
BİTTABİ, GÜLLABİ, SİNCABİ
CEVABİ, GIYABİ, HARABİ, HESABİ, KİTABİ, REBABİ, ŞARABİ, TEVABİ
ARABİ, ASABİ
BABİ, GABİ, SABİ, TABİ
ABİ
A B İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ABİ
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZAMKIARABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap zamkı
-
[isim]
Arap zamkı
- İLTİHABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İltihapla ilgili
-
İltihabı olan, yangılı, iltihaplı
-
[sıfat]
İltihapla ilgili
- ESKÜLABİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Üstü kapalı
- "Babama yazdığın mektupta eskülabi bir cümle ile geçiştirmişsin. Demek iş yok." (Sabahattin Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Üstü kapalı
- SİNCABİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kahverengi ile kurşun rengi arasında olan renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Sincabi dağlar, dağların arkasındaki mavi ve müphem sisler gittikçe koyulaşıyor..." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kahverengi ile kurşun rengi arasında olan renk
- GÜLLABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akıl hastanelerindeki hademe, güllabici, deli güllabicisi
-
[isim]
Akıl hastanelerindeki hademe, güllabici, deli güllabicisi
- BİTTABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Doğal olarak, tabiatıyla, tabii, elbette
- "Buna, bittabi icabı gibi cevap verildi." (Atatürk)
-
[zarf]
Doğal olarak, tabiatıyla, tabii, elbette
- HARABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Meyhaneye giden, âlemci
- "Ne harabiyim ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Meyhaneye giden, âlemci
- HESABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hesabını iyi bilen, eli sıkı, hesaplı
-
[sıfat]
Hesabını iyi bilen, eli sıkı, hesaplı
- TEVABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tabi olanlar, maiyet
-
[isim]
Tabi olanlar, maiyet
- ŞARABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırmızı şarap rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Kırmızı şarap rengi
- GIYABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir kimse bulunmadığı sırada yapılan, verilen
- "Gıyabi hüküm."
-
Uzaktan, görüşmeden olan
- "Birbirine benzer yaşayanlar arasındaki gıyabi dostluk alakasını içimizde taşıyoruz." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Bir kimse bulunmadığı sırada yapılan, verilen
- CEVABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cevap niteliğinde olan
- "Cevabi nota, cevabi yazı."
-
[sıfat]
Cevap niteliğinde olan
- REBABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rebap çalan kimse
-
[sıfat]
İnce, duygulu
- "Mesela en rebabi olan bir fazilet ... aşk, değil mi?" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Rebap çalan kimse
- KİTABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kitapla ilgili
-
Kitaba uygun
-
Kitaba bağlı kalan, özgür düşünemeyen (kimse)
-
Düzgün, dil bilgisi kurallarına uygun (anlatım)
-
Kuru, sıkıcı (anlatım)
-
[sıfat]
Kitapla ilgili
- ARABİ
- ...
- ASABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sinirli
- "Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi." (Tarık Buğra)
-
Sinirle ilgili, sinirsel
-
[sıfat]
Sinirli
- TABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağımlı
- "Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu." (Peyami Safa)
- "Kooperatifler, devletin her türlü kontrol ve denetimine tabi olup siyasetle uğraşmaz..." (Anayasa)
-
[sıfat]
Bağımlı
- GABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Anlayışsız, ahmak, ebleh, kalın kafalı, bön
- "Haftanın kaç günü, günün kaç saat olduğunu bilmeyecek kadar gabi olan sütnine yalanlar uydurarak dolabını yiyecekle dolduruyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Anlayışsız, ahmak, ebleh, kalın kafalı, bön
- BABİ
- ...
- SABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Küçük çocuk
- "İki yaşında bir sabi masumluğuyla annemin yanına gidecek ve dizlerine kapanacaktır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Küçük çocuk