Başında a olan 4 harfli 284 kelime var. A harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında a bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Son, sonraki
-
[zarf]
Sonra, en sonra, sonunda
-
[sıfat]
Son, sonraki
- AŞIT
-
-
[isim]
Siper, kuytu yer
-
Aşılacak yer
-
Dağ geçidi
-
[isim]
Siper, kuytu yer
- AURA
- ...
- AMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
- "Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu." (Burhan Felek)
-
Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse
-
[isim]
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
- APEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Anonim ortaklıklarda sermaye artırımı için yapılan ödeme çağrısı
-
[isim]
Anonim ortaklıklarda sermaye artırımı için yapılan ödeme çağrısı
- APIŞ
-
-
[isim]
Butların iç tarafı, iki bacak arası
-
[isim]
Butların iç tarafı, iki bacak arası
- ARMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun
-
Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı
-
[isim]
Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun
- AHŞA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağır
-
[isim]
Bağır
- APSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çıban
-
[isim]
Çıban
- ASLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birincil
- "... kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür." (Anayasa)
-
[sıfat]
Birincil
- AZOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Heterosiklik birleşiklerin önemli bir sınıfı
-
[isim]
Heterosiklik birleşiklerin önemli bir sınıfı
- AVAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yüksek ses, nara
- "Sinemi deler avazın / Turnam senin sunam senin." (Âşık Veysel)
- "Avazı çıktığı kadar haykırmak istiyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yüksek ses, nara
- AFİŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere aşılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası
- "Afişler bütün tiyatrolarda üç beş günde bir değişirdi." (Tarık Buğra)
- "Geç baba, geç, artık afiş yutmuyoruz."
- "Oyunun afişte kalması için başarıyla oynanması gerekir."
-
[isim]
Bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere aşılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası
- AĞRI
-
-
[isim]
Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı
- "Sabah yataktan müthiş bir omuz ağrısı ile kalkmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı
- AVAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence
-
[isim]
Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence
- AYNA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat
- "Ben onun aynada saçlarına değil, bana baktığını gene aynadan görüyordum." (Tarık Buğra)
-
Karagöz oyununda perde
-
Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve içine geçirilen tahta veya taş levha
- "Kapı kanadının aynası. Çeşmenin aynası."
-
Atların diz kapağı
-
İyi bir durumda, yolunda
- "İşimiz ayna."
-
Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey
- "Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır." (Haldun Taner)
-
Küreğin yassı uç bölümü
-
Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün
-
Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı
-
[isim]
Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat
- ABAK
- ...
- AYİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dinî tören
-
Mevlevi tekkelerinde okunan ağır bestelerin biçimi
-
[isim]
Dinî tören
- AYOL
-
-
[ünlem]
Genellikle kadınların kullandığı bir seslenme sözü
- "Ayol! Sen nerelerde kaldın?"
-
[ünlem]
Genellikle kadınların kullandığı bir seslenme sözü
- AHİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alma
-
Kabul etme
-
[isim]
Alma