Başında a olan 4 harfli 284 kelime var. A harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında a bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AHÇI

  1. [isim] Bakınız aşçı

AYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Belli, açık
    • "Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

AZAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Serbest bırakma
    • "Zavallı kuş birdenbire sendeledi, azat olduğuna inanmıyor gibi durdu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Okullarda paydos
  3. [sıfat] Serbest bırakılmış olan

ACYO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark
  2. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon
  3. Senetli kredi işlemlerinde bankaların yaptıkları tahsilat

ARIK

  1. [isim] Ark
    • "Beş gün belinin, kollarının ağrısını duymadan Binnaz'ın önü sıra arık çekti." (Necati Cumalı)
  2. Fide veya fidan dikilen yer

ABAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bayındır
    • "Biz de yeni Ankara'yla birlikte abat oluyor, büyüyorduk." (Nezihe Araz)
  2. Şen, rahat

AÇIT

  1. [isim] Bir duvarda açık bırakılmış bulunan kapı, pencere, kemerleme vb. açıklık

AMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı

ALIK

  1. [sıfat] Akılsız, sersem, budala, ebleh
    • "Alık değilim ya elbet anlarım..." (Memduh Şevket Esendal)

AFRA
...
ANAÇ

  1. [isim] Yemiş verecek durumdaki ağaç
    • "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler." (Burhan Felek)
  2. Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan
  3. [sıfat] İri, kart
    • "Ön sıranın başına oturmuş, iki anaç kız, baş başa konuşuyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
  4. [sıfat] Kurnaz
  5. [sıfat] Deneyli, bilgili
  6. [sıfat] Başına buyruk

ARŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay
  2. Keman yayı

ACEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde

ASKI

  1. [isim] Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne
    • "Giysi askısı."
  2. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
  3. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
  4. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
  5. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
  6. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk
    • "Üzüm askısı. Ayva askısı."
  7. Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
  8. Gelinin oturacağı yerin üstüne asılan süsler
    • "Askı ... kalpakçılar başındaki hususi dükkânlardan ariyet kaldırılan ve düğün odasının münasip bir köşesine kurulan bir nevi dekor." (Refik Halit Karay)
  9. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
  10. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
  11. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
  12. Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül

AVRO

  1. [isim] Avrupa Birliği'nin ortak para birimi, ekü

AYLA

  1. [isim] Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, ayevi, hale
  2. Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi

AÇMA

  1. [isim] Açmak işi
  2. Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi
  3. Bir çeşit susamsız, kalınca, yağlı çörek

ATÇI

  1. [isim] At yetiştiricisi

ASİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Soylu
    • "Hepsi de iyi yüzlü asil tavırlı aile çocuklarıydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Yüce duygularla yapılan
    • "Asil bir davranış."
  3. [isim] Bir görevin gerçek sahibi

ASIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüzyıl
  2. Çağ

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü