Başında olan 8 harfli 26 kelime var. Ağ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ağ olan kelimeler listesine ya da sonu ağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ağ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AĞILAMAK

  1. [-i] Zehirlemek
  2. Bir şeye zehir katmak

AĞIRAYAK

  1. [sıfat] Doğurması yakın (kadın)

AĞZINDAN

  1. birisinden dinleyerek
    • "Yusuf Efendi biçareye ağız açtırmıyordu."
    • "Gelgelelim Akif, Berlin'e gidip de oradaki kahveleri gördüğü vakit ağız değiştirmek zorunda kalır." (Salâh Birsel)
    • "Kolonya dökmekten, şeker tutmaktan, iyi gözükeceğim diye ağız etmekten yoruldu." (Lâtife Tekin)
    • "Ben nasıl ağız kullanıyorsam sen de o yolda konuş."
  2. adına
    • "Küçük bir ağız."
    • "Aman efendim, bendenize bir ağız açtılar, donakalmışım." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Çok şükür, ağzı laf yapandan çok, eli işe yatkın aydınlara muhtaç olduğumuzu, anlar gibiyiz." (Atilla İlhan)
    • "Hey zavallı balık, diyor, ağzın var dilin yok" (Sait Faik Abasıyanık)

AĞLAŞMAK

  1. [nsz] Birlikte ağlamak
    • "Onlar, hanım, evlatlık bir türlü birbirlerinden ayrılamayarak karanlıkta ağlaşıyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [nsz] Sızlanmak

AĞACIMSI

  1. [sıfat] Ağaçsı

AĞLAYICI

  1. [isim] Ölünün ardından ağlamak için para ile tutulan kimse, ağıtçı, yasçı
    • "Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi." (Falih Rıfkı Atay)

AĞAÇÖREN
...
AĞIRSAMA

  1. [isim] Ağırsamak hareketi
    • "Bu ağırsamaları anlamakla beraber aldırmayan Hilmi, eteğinden ayrılmıyor, peşi sıra yürümekten vazgeçmiyordu." (Refik Halit Karay)

AĞALANMA

  1. [isim] Ağalanmak işi

AĞILAŞMA

  1. [isim] Ağılaşmak durumu

AĞZIAÇIK
...
AĞDIRMAK

  1. Ağmasına sebep olmak
  2. Aşağı inmek, yük veya terazide denge bozularak bir yanı ağır gelmek
    • "Mekanizmanın ipi ya şu yana ya bu yana ağdıracak." (Adalet Ağaoğlu)

AĞLANMAK

  1. [nsz] Ağlama işi yapılmak
    • "Atatürk'ün arkasından çok ağlandı."

AĞILANMA

  1. [isim] Ağılanmak işi

AĞITLAMA

  1. [isim] Ölmüşleri anmak için düzenlenen törende okunan övgü

AĞLATICI

  1. [isim] Ağlamaya yol açan şey

AĞIRLAMA

  1. [isim] Ağırlamak işi, ikram, izaz
  2. Gelin veya güveyi karşılanırken çalınan kıvrak bir hava

AĞIZLAMA

  1. [isim] Ağızlamak işi

AĞLATMAK

  1. [-i] Ağlamasına yol açmak

AĞAÇLAMA

  1. [isim] Ağaçlamak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü