Sonunda t olan 4 harfli 175 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAHT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk
- "Mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler, fil dişinden tahtlar kurarmışsın." (Refik Halit Karay)
- "Sultan Süleyman tahta çıkar çıkmaz, babası namına inşa ettirdiği cami 1522'de bitmiş ve halka açılmıştır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Hükümdarlık makamı, hükümdarlık
-
[isim]
Hükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk
- ALAT
- ...
- AFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Afetler
-
[isim]
Afetler
- FERT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birey
- "Mustafa Kemal bir fert değil, bir timsaldir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Birey
- NEFT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Organik maddelerin ayrışmasından oluşan tutuşur sıvıların birçoğu
-
Çoğunlukla boyacılıkta kullanılan, petrol türevlerinden bir çeşit mineral yağ, neft yağı
-
[isim]
Organik maddelerin ayrışmasından oluşan tutuşur sıvıların birçoğu
- VAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işi yerine getirmek için verilen söz
- "Son seçimleri yeni nükleer güç santralleri açmak vaadi yüzünden kaybetmiş." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir işi yerine getirmek için verilen söz
- RANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir
- "Fırlayan arsa rantları, oy ticareti hissesi olarak paylaşıldı." (Aydın Boysan)
-
[isim]
Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir
- İÇİT
-
-
[isim]
İçilecek şey
-
[isim]
İçilecek şey
- ADAT
- ...
- BRİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Düğmeyi iliklemek için kumaş veya iplikten yapılmış özel bir tür ilik
-
Nakış veya dantelde motifleri birleştiren bağ
-
Giysiyi çengele asmak için kullanılan, giysinin enseye yakın bölümünde yer alan ince şerit
-
[isim]
Düğmeyi iliklemek için kumaş veya iplikten yapılmış özel bir tür ilik
- BRÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kesintisi yapılmamış, kesintisiz (para)
-
Darası çıkarılmadan tartılan (ağırlık)
-
[sıfat]
Kesintisi yapılmamış, kesintisiz (para)
- EBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boyut
-
[isim]
Boyut
- SÜİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aynı tonda yazılmış şarkı biçimindeki dans müziği
-
Otellerde değişik amaçlar için kullanılmak üzere donatılmış ve birden çok odaya sahip olan özel bölüm
-
[isim]
Aynı tonda yazılmış şarkı biçimindeki dans müziği
- VİRT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
-
Çok tekrarlama, diline dolama
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
- ZAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çoğaltan, artıran
-
Gereksiz, fazla
- "Canım bu kadar yeter, fazlası zait." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Artı (+)
-
[sıfat]
Çoğaltan, artıran
- SIRT
-
-
[isim]
Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm
- "Arabacı katırın sırtına binmiş." (Falih Rıfkı Atay)
- "Anladım ki hayat savaşının birinci büyük dönümünde Ayşe'nin sırtı yere gelmişti." (Halide Edip Adıvar)
- "Pardösüyü sırtıma geçirdim." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Çelişki içinde konuşur ve sırtında yumurta küfesi olmadığından dün ak dediğine bugün rahatlıkla kara diyebilir." (Haldun Taner)
-
İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı
- "Batı âlemi Türkiye'den vazgeçemez, bizi yalnız bırakamaz, askerî ihtiyaçlarımıza sırt çeviremez..." (Talât Halman)
- "Sırtına bir şey almadan sokağa fırladı."
-
Kesici araçların kesmeyen kenarı
- "Bıçağın sırtı."
-
Dağların veya tepelerin üst bölümü
- "Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki boğaz parçası masmaviydi." (Orhan Veli Kanık)
-
İnsanın üstü
- "Ona ikinci rastlayışımda sırtında bir pardösü vardı." (Haldun Taner)
-
Bir şeyin üstü, üst bölümü
-
Dikilmiş veya ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm
-
[isim]
Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm
- MAYT
- ...
- ANOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Artı uç
-
[isim]
Artı uç
- MERT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yiğit
- "Merttir, yiğittir, yüreği de bileği de pektir." (Tarık Buğra)
-
Sözünün eri, güvenilir (kimse)
-
[sıfat]
Yiğit
- ZAPT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zor kullanarak ele geçirme
- "Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
Tutma, hâkim olma
- "İşte o vakit ben zaptı imkânsız bir vahşi kedi hâline girmişim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Neveser bir sevinç çığlığını zor zapt etmişti." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Zor kullanarak ele geçirme