Başında p olan 5 harfli 184 kelime var. P harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında p bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PEŞİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bir alışverişte, alışveriş yapıldığı anda, alınan şeyin tesliminden önce veya teslimiyle birlikte ödenen, veresiye karşıtı
  2. Çalışmadan verilen (ücret, aylık)
    • "O peşin parayla çalışıyor."
  3. [zarf] Daha önce, önceden
    • "Sana peşin haber vereyim ki onlar kızlarının başkası ile âşıktaşlık yapmasını istemezler." (Osman Cemal Kaygılı)

PİRİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Birçok doğal maden sülfürü ve özellikle demir ve bakır sülfürü

POLİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta
  2. Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu
    • "İki gün sonra, polisler eve giderek annesini götürdüler." (Halide Edip Adıvar)

PAMUK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium)
  2. Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı
  3. Bu tellerin işlenmiş biçimi
    • "Yaraya pamuk koydu."
  4. [sıfat] Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış
    • "Pamuk iplik. Pamuk bez."
  5. Yere serili halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri, hav

POTUK

  1. [sıfat] Kırmalı ve geniş

PARPA

  1. [isim] Kalkan balığının yavrusu

PÜRÜZ

  1. [isim] Bir şeyin düzgünlüğünü bozacak çıkıntı, gedik veya kusur
    • "Cildin pürüzleri."
  2. Engel, güçlük

PİŞTİ

  1. [isim] Bir çeşit iskambil oyunu, pastra

POMAK
...
PRENS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan
  2. Bir prensliğin başında bulunan kimse
  3. Bazı ülkelerde en yüksek soyluluk unvanı

PİŞME

  1. [isim] Pişmek işi
    • "Şef, gayretli bir adamdı. Pişmeye muhtaç olan parçaları durmadan tekrar ettiriyor..." (Reşat Nuri Güntekin)

PAHAL

  1. [sıfat] Ters, aksi
    • "Bazen - pahal gibi midemizden rahatsız olduğumuz günlerde - sık sık öğle ve akşam yemeklerine davetlisinizdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Ağır, hantal

PENSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çeşitli biçim ve büyüklükte maşa veya kıskaç
  2. Birçok meslek dalında çeşitli nesneleri sıkmak, germek, kıvırmak, tutmak vb. işler için kullanılan değişik biçimlerde el aleti, pens

PALAS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Lüks otel veya gösterişli yapı
    • "Tanınmaz, anonim bir insan olmanın zevkine vardığımız oteller, palaslar yoktu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. [sıfat] Kolay, rahat
    • "Yarınki derslerin hepsi palas."
  3. [sıfat] Kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer)

PANDA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Etçillerden, Avustralya ile Himalaya ormanlarında yaşayan, tüyleri sık ve pas kırmızısı renginde, karnı, bacakları kara, postu beğenilen bir hayvan (Ailurus fulgens)
  2. Çin'de yaşayan, ayı iriliğinde, siyah beyaz renkli otçul bir hayvan

PLASE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun
  2. Voleybol, tenis, masa tenisi vb. oyunlarda topu yumuşak bir vuruşla rakip alandaki bir boşluğa indirme
  3. Futbolda topu yumuşak bir vuruşla havadan istenilen yere gönderme
  4. Basketbolda çembere doğru uzanarak topu yavaşça sepete bırakma

PİŞİK

  1. [isim] Apış yeri, koltuk altı gibi tenin birbirine sürtünen yerlerinde ter, idrar veya dışkının yakmasıyla oluşan kızartı

PİLOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir hava taşıtını kullanmak ve yönetmekle görevli kimse
  2. Otomobil yarışlarında veya otobüslerde aracı kullanan kimse
  3. [sıfat] Deneme niteliğinde olan
    • "Yüz milyon lira sermayeli bir pilot şirket kuruldu."

PİŞEK

  1. [sıfat] Pişeğen

PARÇA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey
    • "Yolun bu parçası bozuk."
  2. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime
    • "Alınacakları bir gece önceden küçük bir karton parçasına yazmıştır." (Haldun Taner)
  3. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri
    • "On parçadan yapılmış bir oda takımı."
  4. Tane
    • "Üç parça elbiselik kumaş."
  5. Edebiyat eserinin bir bölümü
    • "Hayatımın en acı ve tatlı saatleri bunun başında geçti, eserimin en güzel parçalarını onun kenarında yazdım." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. Müzik eseri
  7. Benzeri, bir örneği
    • "Ay parçası, elmas parçası."
  8. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz
    • "Bir çoban parçasısın, olmasa bile koyun / Daima eğeceksin başkalarına boyun." (Kemalettin Kamu)
  9. Güzel, alımlı kız veya kadın

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü