Sonunda n olan 5 harfli 542 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HİMEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kızlık zarı

İRFAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilme, anlama, sezme
    • "Zira onun irfan seviyesi hakkında malumatım pek azdır." (Refik Halit Karay)
  2. Gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş, varış, varışlılık
  3. Kültür

TÜMEN

  1. [isim] Tugayla kolordu arasında yer alan birlik, fırka
    • "Cehennem içinde boğuşan tümenin kurtuluşu demek olan bu haber onun tunçtan yüzünü değiştirmiyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. On bin erden oluşan asker kuvveti
  3. Büyük küme, yığın
  4. [sıfat] On bin

YALIN

  1. [isim] Alev

DÜZEN

  1. [isim] Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem
    • "Onun kendi yaşayışına yeni bir düzen vermesi gerekiyordu." (Tarık Buğra)
    • "Yatak odasını düzene sokmakla meşguldü." (Refik Halit Karay)
  2. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması
    • "Ağaçlarla evler arasında bir düzen kurmadıkça bir şehrin tadı tuzu kalır mı?" (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Şu sazıma bir düzen ver." (Âşık Ali İzzet Özkan)
  3. Yerleştirme, tertip
    • "Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim
  5. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo
  6. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo
  7. Dolap, hile
    • "Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak." (Ercüment Ekrem Talu)
  8. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort
  9. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri
    • "Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var." (Nezihe Meriç)
  10. Alet edevat takımı
  11. Bez dokuma tezgâhı

HAVAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İçinde bir şey dövüp ufalamaya yarayan, tahta, taş, maden veya plastikten yapılan kap
  2. Havan topu
  3. Tütün kıyma makinesi

METİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst
  2. Basılı veya el yazması parça, tekst

PAYEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. Pagan
    • "Avrupa kıtasında yaşayan milletlerden payen kalmış olanlar arasında Hristiyanlık IX. asır ile XI. asır arasında teessüs etti." (Falih Rıfkı Atay)

SEBEN
...
FÜZEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Resim çizerken kullanılan, taflan çubuklarından yapılan kalem, kömür kalem
  2. Kömür kalemle yapılmış resim

DİZİN

  1. [isim] Bir kitabın veya derginin kişi, konu, yer adı vb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve eserin arkasında yer alan alfabetik liste, endeks, indeks, fihrist
  2. Belli bir konuda çıkan kitap ve dergideki yazılarla ilişkiyi sağlayan ve ayrı bir kitap veya süreli yayın biçiminde çıkan eser
  3. Kitaplık, belge vb. için düzenlenen belli bir bilginin veya belgenin bulunduğu yeri gösteren düzenli liste

EZGİN

  1. [sıfat] Paraca durumu bozuk olan (kimse)
  2. Çok cefa görmüş (kimse)
    • "Emir, hüküm altında yetişmiş bir sığıntı olduğunu çekingen, ezgin tavrıyla daima belli ederdi." (Refik Halit Karay)
  3. Çürük, ezik (meyve)
  4. Üzüntü veren
    • "Bir gece önce çadırın kenarında dinlediğimiz o ezgin, baygın nağmeyi tutturdu." (Osman Cemal Kaygılı)

KEMAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dört telli, çenenin altına dayayarak çalınan yaylı saz
    • "Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Yay

TOSUN

  1. [isim] Danalıktan yeni çıkmış genç boğa
  2. Sağlıklı, tıknaz delikanlı
    • "Yanında oturan nefer, tosun bir oğlan; ona dik dik bakıyor, kızıyor gibi görünüyor." (Memduh Şevket Esendal)

AKLAN

  1. [isim] Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile
    • "Karadeniz aklanı."
  2. Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri

YEKUN
...
ELVAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Renkler
  2. [sıfat] Türlü renklerde olan
    • "Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi." (Halk türküsü)

ETKİN

  1. [sıfat] Hareketli, işleyen, çalışan, etkili, faal, aktif
  2. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
  3. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

KARIN

  1. [isim] İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
    • "Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu." (Ömer Seyfettin)
    • "Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi." (Necati Cumalı)
    • "Felaket bununla bitmemiş, üç ay sonra karnı büyümeye başlamış." (Halide Edip Adıvar)
  2. Döl yatağı, rahim
    • "Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor." (Ömer Seyfettin)
  3. Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
    • "Geminin karnı. Şişenin karnı."
  4. Mide
    • "Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi." (Halide Edip Adıvar)
  5. İç, gönül, akıl, kafa
    • "Ben senin karnındakini ne bileyim?"
  6. Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
  7. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

KIZAN

  1. [isim] Erkek çocuk
  2. Silahlı köy delikanlısı
    • "Kızanlarla köyün eşiğinde ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik." (Halide Edip Adıvar)
  3. Çoluk çocuk

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü