Başında f olan 5 harfli 155 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FİLOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Balıkçıların ağları su yüzünde tutmak için kullandıkları kabak veya mantardan yapılmış ağ şamandırası

FATSA
...
FALAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zamir] Söylenmesi istenmeyen veya gerekli görülmeyen bir özel adın yerini tutan kelime, filan
    • "Bana "falan geldi, falan gitti" diye anlatmaya başladı."
  2. [isim] Cümlede belirtilen nesne veya nesnelerden sonra gelerek "ve benzerleri" anlamında kullanılan bir söz
    • "Hiç heyecan falan göstermiyor." (Ömer Seyfettin)
  3. [sıfat] Tarih, yer, kişi vb.nin önüne gelerek tekrarlanmak istenmeyen sözlerin yerine kullanılan kelime
    • "Falan tarihte, falan yerde, falan kişi ile gezerken sizi gördüm."

FEHVA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlam
  2. Kavram, terim, deyim

FELEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gök, gökyüzü, sema
    • "Oyuna bir de kalender, feleğin çemberinden geçmiş ihtiyar komiser koyacaksınız." (Haldun Taner)
    • "Bir gün burada koyu ateş renginde bir hotoz görmüştür ki feleğini şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
    • "Desenize ki işimiz iş; felekten öyle bir gün çalacağız." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Dünya, âlem
  3. Talih, baht, şans
    • "Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı." (Cemil Meriç)
  4. Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı

FUHUŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma
  2. Taşkınlık, aşırı davranış

FANTA

  1. [isim] Mavimsi yeşil renkli bir tür baştankara

FLÖRT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kadınla erkek arasındaki duygusal ilişki
    • "Cemal hiç de benimle flört yapmaya kalkmamıştı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Birbirine duygusal ilgi duyan kadın ve erkek
    • "Gerçi birçok flörtleri olmuş ama karar verip de içlerinden biriyle yuva kurmak cesaretini gösterememişti." (Haldun Taner)
  3. Siyasal bir parti, yabancı bir ülke vb.ne tam olarak bağlanmadan yaklaşma

FOSİL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Geçmiş yer bilimi zamanlarına ilişkin hayvanların ve bitkilerin, yer kabuğu kayaçları içindeki kalıntıları veya izleri, müstehase, taşıl
  2. Düşünce, yaşayış biçimi vb. bakımlardan çağın gerisinde kalmış kimse

FASKA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı

FITIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık
    • "Musiki hocamız genç yaşında bir fıtık ameliyatı sonunda ölmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)

FRİGO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dondurulmuş krema
  2. Sevimsiz, soğuk kimse

FARBA

  1. [isim] Fırfır

FİİLİ
...
FIRKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan topluluğu
  2. Siyasal topluluk, parti (I)
    • "Mecliste, hâkim olan fırkanın, hükûmet teşkilini, muhalif ve ekalliyette bulunan bir fırkaya terk etmesi ise asla mevzubahis olamaz." (Atatürk)
  3. Tümen
    • "Benim burada bir fırka kumandanım vardı." (Peyami Safa)

FEMUR
...
FIRIN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İçinde genellikle odun yanan, her yanda aynı derecede ısı oluşturarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak
    • "Pastacı fırını."
    • "Onun usta olması için daha beş fırın ekmek yemesi lazım."
  2. [sıfat] Bu ocakta pişirilmiş
  3. Ekmek, pasta vb.nin pişirildiği ve satıldığı dükkân
  4. Elektrik, tüp gaz ve doğal gazla çalışan, yiyecekleri pişirmeye veya ısıtmaya yarayan alet
    • "Elektrik fırını."
  5. Bir maddenin fiziksel veya kimyasal değişime uğratılması amacıyla içinde ısıtıldığı araç

FALCI

  1. [isim] Fala bakmayı kendine geçim yolu yapan kimse
    • "Falcılar, gelecekte olacakları bir bir bilir ve söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

FİKRİ
...
FRANK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fransa, İsviçre, Belçika vb. ülkelerin para birimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü