Başında f olan 5 harfli 155 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FAKİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı
    • "En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Olması gerekenden az
    • "Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem." (Mahmut Yesari)
  3. [isim] Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş
  4. Zavallı, kimsesiz
    • "Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler." (Haldun Taner)
  5. [isim] Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san
    • "Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım." (Şemseddin Sami)

FETİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma

FEDAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
    • "Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kimseyi veya bir yeri koruyan kimse
    • "İlk zamanlar sadık fedailerini sık sık gelip yokladılar." (Haldun Taner)

FARBA

  1. [isim] Fırfır

FAUNA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Direy

FİDYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tutsak edilen veya rehin alınan bir kimsenin serbest bırakılması için istenen para, kurtulmalık, fidyeinecat
    • "Baskı altında tutulduğunu bilip fidye vaat ederek seni kaçıracak birini aramışım." (Kemal Bilbaşar)

FLORA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Bitki örtüsü

FİNİŞ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bitme
  2. Varış

FALCI

  1. [isim] Fala bakmayı kendine geçim yolu yapan kimse
    • "Falcılar, gelecekte olacakları bir bir bilir ve söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

FASİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Açık ve düzgün (anlatış)
    • "... sözleri daha fasih çıkarmak için hafif şapırtılarla oynayan kırmızı dudaklarına takılıyordu." (Peyami Safa)
  2. Açık ve düzgün konuşma yeteneği olan

FALAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zamir] Söylenmesi istenmeyen veya gerekli görülmeyen bir özel adın yerini tutan kelime, filan
    • "Bana "falan geldi, falan gitti" diye anlatmaya başladı."
  2. [isim] Cümlede belirtilen nesne veya nesnelerden sonra gelerek "ve benzerleri" anlamında kullanılan bir söz
    • "Hiç heyecan falan göstermiyor." (Ömer Seyfettin)
  3. [sıfat] Tarih, yer, kişi vb.nin önüne gelerek tekrarlanmak istenmeyen sözlerin yerine kullanılan kelime
    • "Falan tarihte, falan yerde, falan kişi ile gezerken sizi gördüm."

FIKRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik, anekdot
    • "Nasrettin Hocanın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir." (Burhan Felek)
  2. Gazete veya dergilerde gündelik konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi veya eğlendirici yazı türü
    • "Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı." (Çetin Altan)
  3. Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri
    • "Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir." (Anayasa)
  4. Paragraf
  5. Omur

FLORİ

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Altın para

FİRMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tüzel kişiliği olsun olmasın bir ekonomik etkinlik birimi

FİTNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karışıklık, kargaşa
    • "Fitneyi bastırmak kolay değil."
  2. [sıfat] Fitneci, ara bozucu

FİGÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
  2. Bir dansı veya oyunu oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri
    • "Bale figürü. Dans figürü."
  3. Birbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu

FULAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
    • "Boynuna bulut mavisi bir fular bağlamıştı." (Atilla İlhan)

FANYA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir balık ağına eklenen iri gözlü ikinci ağ

FARAD

  1. [isim] Elektrik sığa birimi

FETHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üstün (II)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü