Başında f olan 4 harfli 70 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FİŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı mobilya kilitlerinin içinde bulunan, birbirinin benzeri fakat farklı ölçüdeki uçları yaylı kilit elemanı

FERÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dişi canlılarda üreme organının dış bölümü, vulva

FUTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İpekli peştamal
    • "Karşı kahvenin çırağı bacağındaki zıpkasını örten futasıyla dört kahve getirdi." (Memduh Şevket Esendal)

FEVK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üst
    • "Yüz kartalın kanadından daha kuvvetli kanatlarla bulutların fevkine çıktık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Yukarı

FEVT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Elden çıkma, yitme
  2. Ölme

FLAŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoğraf çekiminde ışık yeterli olmadığında bir görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü parıltı
  2. Fotoğraf çekiminde güçlü parıltıya gereksinim duyulduğunda kullanılan lamba
  3. [sıfat] İletişimde üstünlüğü, önceliği olan, önemli (haber)
  4. [sıfat] Gösterişe, ilgiye düşkün
  5. [sıfat] Ünlü, gözde
    • "O günlerin şimdi çoğu unutulmuş flaş imzaları arasında bile ilgiyi hemen çeken iki şair." (Tomris Uyar)

FAÇA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İskambil destesinin en altındaki kâğıt
  2. Yüz, çehre, surat
  3. Giysi
  4. Yüklü geminin bordasındaki su düzeyi ile boş geminin bordasındaki su düzeyi arasında kalan bölüm

FOTO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Işık

FERİ
...
FOLK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Halk

FÜZE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yanıcı ve bir yakıcı maddenin sürekli olarak yanmasından doğan itiş gücü ile hareket eden düzenek

FONT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dökme demir, pik (I)

FARK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans
    • "Aralarında sekiz, on yaş fark bulunmasına rağmen, iki akran gibiydiler." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Boğaz'ın sisle kaplı olduğunu ancak ön güvertede bir yer bulup oturunca fark etmişti." (Atilla İlhan)
    • "Siz erkekler ekseriya nikâhlı kadınla nikâhsız kadınlarınız arasında bir fark gözetirsiniz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Dünya nimetlerinin bir bir farkına varmaya başlarız." (Haldun Taner)
  2. Ayrım
    • "Öç almanın fırsatını yakalamış gibi konuştuğunu fark etti." (Tarık Buğra)
  3. Çıkarma işleminin sonucu

FIÇI

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir araya getirilerek çemberlerle tutturulmuş ensiz tahtalardan yapılan, yuvarlak, karnı şişkin ve altı üstü düz kap
    • "Su, kocaman fıçılara doldurulup arabalarla Beykoz'a getirilir." (Salâh Birsel)
  2. [sıfat] Bu kabın alabileceği miktarda olan

FEKE
...
FAİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eden, yapan, işleyen
    • "Vilayetin bir yerinde faili yakalanamayan bir irtica vakası çıkar." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Özne
  3. [isim] Hukuki sonuç doğuracak bir suç işleyen kimse

FOYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Parıltısını artırmak için elmas taşlarının altlarına konan ince metal yaprak
    • "Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar." (Burhan Felek)
    • "İnsana güzel gibi gelen, foyasını ancak gözle görülür şeklin içinde belli eden bir âlemdedirler." (Sait Faik Abasıyanık)

FABL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kahramanları çoklukla hayvanlardan seçilen, sonunda ders verme amacı güden, genellikle manzum hikâye, öykünce

FÜRS
...
FEDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir amaç uğrunda bir değer veya varlıktan vazgeçme, uğruna verme
    • "Yurt uğruna canım feda."
    • "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?"
    • "Her şeyi feda ederek onun peşine takılmış." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Böyle harmancı çingeneler, sana düzinelerle feda olsun!" (Osman Cemal Kaygılı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü