Başında şu olan 35 kelime var. Şu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde şu olan kelimeler listesine ya da sonu şu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında şu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ŞUURLANMAK, ŞUURLAŞMAK, ŞUURSUZLUK
ŞURACIKTA, ŞUURLANMA, ŞUURLAŞMA, ŞUURLULUK
ŞUNCACIK, ŞUTLAMAK, ŞUURALTI
ŞURACIK, ŞUTLAMA, ŞUURSUZ
ŞUHLUK, ŞUNDAN, ŞUNLAR, ŞURADA, ŞURALI, ŞURASI, ŞUURLU
ŞUARA, ŞUBAT, ŞUHUT, ŞUNCA, ŞURUP
ŞUBE, ŞUFA, ŞULE, ŞURA, ŞURA, ŞUUR
ŞUA, ŞUH, ŞUT
ŞU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞUURSUZLUK
-
-
[isim]
Bilinçsizlik
- "Avrupa'da üslup şuursuzluğu denilen bir devir 1870 senesine kadar sürdü." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bilinçsizlik
- ŞUURLANMAK
-
-
[nsz]
Bilinçlenmek
-
[nsz]
Bilinçlenmek
- ŞUURLAŞMAK
-
-
[nsz]
Şuurlu durumda olmak
- "Bu hatıra ve tesirler arkadaşımın saf yüreğinden, yine safça yani şuurlaşmamış bir hâlde için için geçiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[nsz]
Şuurlu durumda olmak
- ŞUURLULUK
-
-
[isim]
Bilinçlilik
-
[isim]
Bilinçlilik
- ŞURACIKTA
-
-
[zarf]
Yakın ve belirli bir yerde
- "Hemen, şimdi, şuracıkta, gece yarısı bizi evlendireceksin!" (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Yakın ve belirli bir yerde
- ŞUURLAŞMA
-
-
[isim]
Şuurlaşmak işi
-
[isim]
Şuurlaşmak işi
- ŞUURLANMA
-
-
[isim]
Bilinçlenme
-
[isim]
Bilinçlenme
- ŞUNCACIK
-
-
Şu kadarcık, birazcık
- "Şuncacık kanı olan bir erkek, çeker bıçağını da deh eder, bitti gitti." (Orhan Kemal)
-
Şu kadarcık, birazcık
- ŞUURALTI
-
-
[isim]
Bilinçaltı
- "Şuuraltında yaşayan senaryo, kocasının yanlış rol oynaması ile baştan aşağı değişti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bilinçaltı
- ŞUTLAMAK
-
-
Kovmak, kapı dışarı etmek
-
Kovmak, kapı dışarı etmek
- ŞURACIK
-
-
[isim]
Yakın ve belirli bir yer
-
[isim]
Yakın ve belirli bir yer
- ŞUTLAMA
-
-
[isim]
Şutlamak işi veya durumu
-
[isim]
Şutlamak işi veya durumu
- ŞUURSUZ
-
-
[sıfat]
Bilinçsiz
- "Bir darağacı önünde gibi şuursuz, dilsiz, külçe hâlindeyim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bilinçsiz
- ŞURALI
-
-
[sıfat]
Şu yerin halkından olan, şu yöreden olan
-
[sıfat]
Şu yerin halkından olan, şu yöreden olan
- ŞUNDAN
-
-
şu nedenle
- "Masanın üstünde şu mektubu buldu" (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerle şunun şurasında ne var ki ağzımızın tadını kaçırıyorsunuz." (Osman Cemal Kaygılı)
-
şu nedenle
- ŞURADA
-
-
[zarf]
Şu yerde
-
[zarf]
Şu yerde
- ŞUHLUK
-
-
[isim]
Şuh olma durumu
-
[isim]
Şuh olma durumu
- ŞUNLAR
-
-
[zamir]
Şu zamirinin çokluk biçimi
-
[zamir]
Şu zamirinin çokluk biçimi
- ŞUURLU
-
-
[sıfat]
Bilinçli
- "Şuurlu bir anlayışla olmaksızın, ben de ister istemez aynı havaya kapılmıştım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bilinçli
- ŞURASI
-
-
[isim]
Şu yer
- "Şurasının manzarası daha güzel."
-
Şunu
- "Şurasını unutmayın ki bilgisizlik her türlü felakete yol açabilir."
-
[isim]
Şu yer