Sonunda ır olan 5 harfli 54 kelime var. IR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ır olan kelimeler listesine ya da başında ır olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYIR
-
-
[isim]
Kalın kum
-
İnce kum
-
[isim]
Kalın kum
- YAĞIR
-
-
[isim]
Sırt, arka, iki kürek arası
-
Atın omuzları arasındaki yer
-
Çoğunlukla bu yerde eyer ve semerin açtığı yara
-
Kel
-
[isim]
Sırt, arka, iki kürek arası
- ÇIĞIR
-
-
[isim]
Çığın kar üzerinde açtığı iz
- "Hepsi birden Atatürk'ün açmakta olduğu bir çığırda çalışıyorlardı." (Azra Erhat)
-
Hayvanların gide gele açtıkları ince yol, keçi yolu, patika
-
İz
- "Sabanın sapına çalımlı çalımlı sarılarak kuvvetli demirin açtığı çığır üzerinde ağır adımlarla yürümekteydi." (Nabizade Nazım)
-
Büyük hattatların sanat yolu
- "Mustafa Rakım çığırı."
-
Yeni bir biçim, yöntem veya yol
- "Edebiyatımızda büyük bir çığırın ilk ve güçlü öncüsü olan bu hikâyeler..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Çığın kar üzerinde açtığı iz
- SIFIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (0)
- "Zannedersem kocamın ziyaretçileri de sıfıra indi." (Ömer Seyfettin)
- "Sıfırdan başladım, lisede kitabım, tıbbiyede beyaz gömleğim yoktu, bu ev, Ihlamur'daki klinik, altımdaki araba, hepsini ben yaptım." (Atilla İlhan)
- "Sonra ulusal sporumuzda hızla geriledik, çok geçmeden sıfırı tükettik." (Talât Halman)
-
Hiçbir değeri olmayan şey
-
[sıfat]
Olmayan, bulunmayan
- "Sıfır makyaj."
-
[sıfat]
Kötü, başarısız, verimsiz
- "Sorma, su içsem kilo alıyorum, bütün rejimleri denedim, netice sıfır." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Yeni, kullanılmamış
-
[isim]
Kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (0)
- TAVIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durum, davranış, vaziyet, hâl
- "Dalgın, düşünceli bir tavırla işini görmeye devam etti." (Necati Cumalı)
- "Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim." (Orhan Veli Kanık)
- "Parçasını söylerken aldığı tavır, insanı gülmekten katıltacak kadar komik." (Refik Halit Karay)
-
Büyüklenme
- "Bu adamın tavrı hiç çekilmez."
-
[isim]
Durum, davranış, vaziyet, hâl
- MUSIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
- HASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü
-
[sıfat]
Tamamı veya bir bölümü böyle bir örgüden yapılmış olan
- "Kuş tüyü yastıklı hasır sandalyelere oturdular." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü
- ÇADIR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ
- "Kılıcını çekip tek başına atını, düşman başkumandanının çadırına saldırarak ölüm arayan Türk kumandanları görülmüştür." (Atatürk)
-
Gölgelik olarak kullanılan tente veya şemsiye
-
[isim]
Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ
- ÇIPIR
-
-
[isim]
Yonga
-
[isim]
Yonga
- IĞDIR
- ...
- NAZIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)
- "Küçük fakat çok şirin bir oda, gölgelik, denize nazır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bakan
- "Eski nazırlardan birisine ilk defa burada rastladım." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)
- GICIR
-
-
[isim]
Sakıza kıvamını arttırmak için katılan, kauçuk cinsinden bir madde
-
[sıfat]
Yeni
-
[isim]
Sakıza kıvamını arttırmak için katılan, kauçuk cinsinden bir madde
- ÇAKIR
-
-
[sıfat]
Açık mavi, hareli ela (göz)
- "Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Çakırdoğan
-
[sıfat]
Açık mavi, hareli ela (göz)
- HIŞIR
-
-
[isim]
Olmamış meyve
-
[sıfat]
Taşkınlık gösteren, yaramaz (kimse)
- "Serde toyluk vardı a canım. Sahi ne hışırdım o zaman. İlk gençlik, sersemlik, budalalık çağı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Aptal, sersem
-
[isim]
Olmamış meyve
- SIĞIR
-
-
[isim]
Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı
-
Anlayışsız, kaba saba kimse
-
[isim]
Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı
- AYGIR
-
-
[isim]
Damızlık erkek at
-
[isim]
Damızlık erkek at
- MISIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buğdaygillerden gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 m olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays)
-
Bu bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü
-
Bu ürünün taneleri
-
[isim]
Buğdaygillerden gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 m olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays)
- LIKIR
-
-
[isim]
Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses
-
[isim]
Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses
- BAKIR
-
-
[isim]
Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
-
[sıfat]
Bu elementten yapılmış
- "Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
- HIZIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İşin kolaylıkla yapılmasına yardımcı olan
-
[isim]
İşin kolaylıkla yapılmasına yardımcı olan