Sonunda ır olan 5 harfli 54 kelime var. IR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ır olan kelimeler listesine ya da başında ır olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAYIR

  1. [isim] Kalın kum
  2. İnce kum

YAĞIR

  1. [isim] Sırt, arka, iki kürek arası
  2. Atın omuzları arasındaki yer
  3. Çoğunlukla bu yerde eyer ve semerin açtığı yara
  4. Kel

ÇIĞIR

  1. [isim] Çığın kar üzerinde açtığı iz
    • "Hepsi birden Atatürk'ün açmakta olduğu bir çığırda çalışıyorlardı." (Azra Erhat)
  2. Hayvanların gide gele açtıkları ince yol, keçi yolu, patika
  3. İz
    • "Sabanın sapına çalımlı çalımlı sarılarak kuvvetli demirin açtığı çığır üzerinde ağır adımlarla yürümekteydi." (Nabizade Nazım)
  4. Büyük hattatların sanat yolu
    • "Mustafa Rakım çığırı."
  5. Yeni bir biçim, yöntem veya yol
    • "Edebiyatımızda büyük bir çığırın ilk ve güçlü öncüsü olan bu hikâyeler..." (Haldun Taner)

SIFIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (0)
    • "Zannedersem kocamın ziyaretçileri de sıfıra indi." (Ömer Seyfettin)
    • "Sıfırdan başladım, lisede kitabım, tıbbiyede beyaz gömleğim yoktu, bu ev, Ihlamur'daki klinik, altımdaki araba, hepsini ben yaptım." (Atilla İlhan)
    • "Sonra ulusal sporumuzda hızla geriledik, çok geçmeden sıfırı tükettik." (Talât Halman)
  2. Hiçbir değeri olmayan şey
  3. [sıfat] Olmayan, bulunmayan
    • "Sıfır makyaj."
  4. [sıfat] Kötü, başarısız, verimsiz
    • "Sorma, su içsem kilo alıyorum, bütün rejimleri denedim, netice sıfır." (Atilla İlhan)
  5. [sıfat] Yeni, kullanılmamış

TAVIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Durum, davranış, vaziyet, hâl
    • "Dalgın, düşünceli bir tavırla işini görmeye devam etti." (Necati Cumalı)
    • "Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim." (Orhan Veli Kanık)
    • "Parçasını söylerken aldığı tavır, insanı gülmekten katıltacak kadar komik." (Refik Halit Karay)
  2. Büyüklenme
    • "Bu adamın tavrı hiç çekilmez."

MUSIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)

HASIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü
  2. [sıfat] Tamamı veya bir bölümü böyle bir örgüden yapılmış olan
    • "Kuş tüyü yastıklı hasır sandalyelere oturdular." (Refik Halit Karay)

ÇADIR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ
    • "Kılıcını çekip tek başına atını, düşman başkumandanının çadırına saldırarak ölüm arayan Türk kumandanları görülmüştür." (Atatürk)
  2. Gölgelik olarak kullanılan tente veya şemsiye

ÇIPIR

  1. [isim] Yonga

IĞDIR
...
NAZIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)
    • "Küçük fakat çok şirin bir oda, gölgelik, denize nazır." (Haldun Taner)
  2. [isim] Bakan
    • "Eski nazırlardan birisine ilk defa burada rastladım." (Aka Gündüz)

GICIR

  1. [isim] Sakıza kıvamını arttırmak için katılan, kauçuk cinsinden bir madde
  2. [sıfat] Yeni

ÇAKIR

  1. [sıfat] Açık mavi, hareli ela (göz)
    • "Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [isim] Çakırdoğan

HIŞIR

  1. [isim] Olmamış meyve
  2. [sıfat] Taşkınlık gösteren, yaramaz (kimse)
    • "Serde toyluk vardı a canım. Sahi ne hışırdım o zaman. İlk gençlik, sersemlik, budalalık çağı." (Haldun Taner)
  3. [sıfat] Aptal, sersem

SIĞIR

  1. [isim] Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı
  2. Anlayışsız, kaba saba kimse

AYGIR

  1. [isim] Damızlık erkek at

MISIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buğdaygillerden gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 m olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays)
  2. Bu bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü
  3. Bu ürünün taneleri

LIKIR

  1. [isim] Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses

BAKIR

  1. [isim] Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)

HIZIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İşin kolaylıkla yapılmasına yardımcı olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü