Başında i olan 5 harfli 212 kelime var. İ harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde i harfi olan kelimeler listesine ya da sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında i bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İŞLEV

  1. [isim] Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon
    • "Muammer, işlevini yerine getirdi, haklı olarak birçok seyirci kazandı." (Haldun Taner)
  2. Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon

İMLİK

  1. [isim] Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası

İŞLEK

  1. [sıfat] Çok işleyen, canlı, hareketli
  2. Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı)
    • "İşlek, açık bir yazı. Bir kadın elinden çıkma." (Tarık Dursun K)

İÇMEK

  1. [-i] Bir sıvıyı ağza alıp yutmak
    • "Bir oluktan buz gibi bir su içtik." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Gençliklerinde pek sıkı fıkı arkadaşmışlar, içtikleri su ayrı gitmezmiş." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Sigara, nargile vb.nin dumanını içe çekmek
    • "Evinden pek seyrek zamanlarda içtiği nargilesini istedi." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bir şey, bir sıvıyı içine çekmek, emmek
    • "Toprak suyu içer."
  4. [nsz] İçki kullanmak
    • "O akşam saat ikiye kadar içtiler." (Ömer Seyfettin)

İSALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akıtma

İSNAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
  2. Karacılık, iftira

İNFAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nafaka verip bir kimsenin geçimini sağlama

İPTAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yararlıktan, kullanıştan kaldırma, silme, bozma
  2. Herhangi bir hükmün geçersiz olduğunu gerekçeleri ile göstererek çürütme

İDRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme
    • "Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var." (Çetin Altan)
    • "Yaşamak onun için sadece, tahminlerinin doğru çıkışını idrak etmek demektir." (Haldun Taner)
  2. Erişme, ulaşma
    • "Cumhuriyetin yetmiş beşinci yılını idrak ettik."
  3. Algı

İFSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düzeni bozma, karışıklık çıkarma
  2. Kargaşalık

İBDAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Orijinal
    • "İbdai edebiyat."

İDARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yönetme, yönetim, çekip çevirme
    • "Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü
    • "Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam
    • "Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanım'ın Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı." (Haldun Taner)
    • "Evler ve dükkânların Ahmet'i idare edeceği belli idi." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Bir kurumun işlerini yürüten kurul
    • "Gazete idaresi tarafından zarf kazara açılmış." (Peyami Safa)
    • "Bu kumaşı o fiyata veremem; idare etmez."
  5. Tutum
    • "Bir şeyi idare ile kullanmak."
  6. İdare kandili veya lambası
  7. Hoş görme, göz yumma
  8. Yetinme
    • "Bu son hatıralarla sonuna kadar idareye çalışıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)

İPUCU

  1. [isim] İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
    • "Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi." (Atilla İlhan)

İÇERİ

  1. [isim] İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı
    • "İçeriden sesler geliyor."
    • "Bu işte bir milyar lira içeri girdim."
    • "Bundan da başka yarın bunu tutar, içeri tıkabilirdi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bir taş merdivenden çıkıp yarı açık duran bir tahta kapıdan içeriye dalıyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. İç, iç yüzey
    • "Odanın içerisi bu kadar adam almaz."
  3. [sıfat] İç yüzeyde, iç bölümde olan
    • "İçeri odadan sesler geliyor."
  4. [zarf] İç yana, iç yana doğru
    • "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
  5. Gönül, yürek
  6. Hapishane

İNGİN

  1. [sıfat] Engin (II), münhat
    • "İngin yerlere gittim mi daha bir iyilik, daha bir ferahlık duyuyorum kendimde." (Nurullah ataç)
  2. [isim] Nezle
    • "Burun ingini. Göğüs ingini. Bağırsak ingini."

İTHAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Suçlama, suçlu görme
    • "Bu nutku, bu ithamları duyunca nokta memuru isyan eder." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Ortada Nihat Efendi'yi itham edecek hemen hemen hiçbir delil yok." (Reşat Nuri Güntekin)

İŞLEM

  1. [isim] Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat
  2. Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi
  3. Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele
  4. Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele
  5. Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi
    • "Her işlem yeni bir sayı bulmaya varır."

İNDİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir harf üzerine konulan işaret
  2. Bir harf, benzer fakat yine de değişik biçimlerde iki veya daha çok kez kullanılmak istendiğinde harfin üstüne veya altına eklenen ayırıcı işaret
  3. Bir kökün derecesini göstermek için kök işaretinin kolları arasına konulan sayı

İZLEM

  1. [isim] İzleme işi, izleme, takip
  2. Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol, strateji

İDAME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sürdürme, devam ettirme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü