Sonunda ün olan 68 kelime var. ÜN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ün olan kelimeler listesine ya da başında ün olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GAYRİMÜMKÜN
BÜSBÜTÜN, GÖRÜRSÜN, GÜMÜŞÇÜN, GÜNBEGÜN, GÜNDEDÜN, GÜNDÜZÜN, TEBEYYÜN, TECENNÜN, TEKEVVÜN, TEMEDDÜN, TOPYEKÜN
ÖMÜRSÜN, TAAFFÜN, TAAYYÜN, TEVAZÜN
ÇÖKKÜN, ÇÖZGÜN, DÖRDÜN, DÜRBÜN, DÜŞKÜN, DÜZGÜN, GÖÇKÜN, KÖFTÜN, KÜRTÜN, KÜSKÜN, MÜMKÜN, NEPTÜN, SÜRGÜN, SÜZGÜN, TEAVÜN, TRİBÜN
BUGÜN, BÜKÜN, BÜRÜN, BÜTÜN, DÜĞÜN, DÜŞÜN, GÜCÜN, GÜRÜN, GÜZÜN, HÜSÜN, HÜZÜN, İMMÜN, KOMÜN, LAGÜN, LEDÜN, ÖLÇÜN, ÖLGÜN, ÖRGÜN, ÖZGÜN, RÜKÜN, SÖKÜN, SÜLÜN, TÜTÜN, ÜRDÜN, ÜSTÜN, ÜZGÜN, YEKÜN, YÜKÜN
ÖDÜN, ÖĞÜN, ÜRÜN
DÜN, GÜN, TÜN, YÜN
ÜN
N Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
NÜ, ÜN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAYRİMÜMKÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olmaz, imkânsız
-
[sıfat]
Olmaz, imkânsız
- TEKEVVÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oluş, oluşma, var olma, doğuş
-
[isim]
Oluş, oluşma, var olma, doğuş
- GÜNDÜZÜN
-
-
[zarf]
Gündüz vaktinde
-
[zarf]
Gündüz vaktinde
- GÜNDEDÜN
-
-
[isim]
Geçmişe duyulan özlem, nostalji
-
[isim]
Geçmişe duyulan özlem, nostalji
- GÖRÜRSÜN
- ...
- TEMEDDÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygarlaşma, medenileşme
-
[isim]
Uygarlaşma, medenileşme
- GÜMÜŞÇÜN
-
-
[isim]
Püskül kuyruklulardan, eski kitap sayfalarında, döşeme aralıklarında, şekerli maddeler ve tahta kırıntıları yiyerek yaşayan, vücutları küçük pullarla örtülü, kanatsız böcek (Lepisma saccharina)
-
[isim]
Püskül kuyruklulardan, eski kitap sayfalarında, döşeme aralıklarında, şekerli maddeler ve tahta kırıntıları yiyerek yaşayan, vücutları küçük pullarla örtülü, kanatsız böcek (Lepisma saccharina)
- GÜNBEGÜN
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[zarf]
Günden güne
- "Günbegün artıyor meşakkat." (Âşık Veysel)
-
[zarf]
Günden güne
- BÜSBÜTÜN
-
-
[zarf]
İyiden iyiye, iyice, tamamen, tamamıyla, temelli
- "Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar." (Haldun Taner)
-
[zarf]
İyiden iyiye, iyice, tamamen, tamamıyla, temelli
- TOPYEKÜN
- ...
- TEBEYYÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli olma
-
[isim]
Belli olma
- TECENNÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çıldırma, delirme, aklını oynatma
-
[isim]
Çıldırma, delirme, aklını oynatma
- TAAYYÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli olma, ortaya çıkma, belirme
-
[isim]
Belli olma, ortaya çıkma, belirme
- TEVAZÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine denk olma, dengede bulunma
-
[isim]
Birbirine denk olma, dengede bulunma
- ÖMÜRSÜN
-
-
beklenilmeyen iyi davranışlar karşısında söylenen bir söz
- "Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni." (Yunus Emre)
- "... ihtiyar adam hazin bir ömür geçiriyordu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Orada ümitler ve hayal sukutlarıyla geçen, bir ömre bedel hareketli hayatı!" (Refik Halit Karay)
- "Ekonomik özgürlüğümden bir nebze olsun ödün vermeyeceğim ömrüm oldukça." (Azra Erhat)
-
beklenilmeyen iyi davranışlar karşısında söylenen bir söz
- TAAFFÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kokuşma, pis kokma
-
[isim]
Kokuşma, pis kokma
- DÜZGÜN
-
-
[sıfat]
Doğru ve pürüzsüz, muntazam
- "Düzgün tahta. Düzgün yol."
-
Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
-
İyi
- "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde
- "Düzgün konuşuyor."
-
Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim)
- "Düzgün çok yüzlü."
-
[isim]
Kadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, fondöten
-
[sıfat]
Doğru ve pürüzsüz, muntazam
- DÖRDÜN
-
-
[isim]
Ay vb. gök cisimlerine ait daire biçimindeki görünümlerinin yarısının aydınlık olduğu evre, yarım ay, terbi
-
[isim]
Ay vb. gök cisimlerine ait daire biçimindeki görünümlerinin yarısının aydınlık olduğu evre, yarım ay, terbi
- KÜSKÜN
-
-
[sıfat]
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- "Hamdune Hanım, aksi, küskün bir kadındı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Küstüm otu
-
Gelişmemiş, küçük kalmış
-
[sıfat]
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- GÖÇKÜN
-
-
[sıfat]
Göçecek duruma gelmiş
- "Göçkün bir ev."
-
Göçebe
-
Yaşı ilerlemiş (kimse), çok yaşlı (kimse)
-
[sıfat]
Göçecek duruma gelmiş