Sonunda ü olan 7 harfli 151 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PÜSÜRLÜ

  1. [sıfat] Püsürü olan, pürüzlü

KÜFÜRLÜ
...
SAĞGÖRÜ

  1. [isim] Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, basiret

DÖVÜŞÇÜ

  1. [isim] Dövüşen kimse
    • "Son darbesini indirecek bir dövüşçü gibi toplandı." (Ömer Seyfettin)

BÜZGÜLÜ

  1. [sıfat] Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan
    • "Büzgüleri gevşetti ve keseyi sağ eliyle altından tutarak..." (Cahit Uçuk)

DÜZGÜLÜ

  1. [sıfat] Düzgüye uygun, normal

SÖĞÜTLÜ

  1. [sıfat] Söğüt ağaçları bulunan (yer)

BÖLÜNGÜ

  1. [isim] Fraksiyon

DÖKÜNTÜ

  1. [isim] Dökülmüş, saçılmış şeyler
    • "Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir topluluktan geri kalmış kimseler
  3. Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi
  4. Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı
  5. Değersiz, bayağı, ayak takımından olan kimse
    • "Meşrutiyete uygun yönetim, yurt hainlerinin döküntüleriyle kurulamaz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  6. [sıfat] İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat
    • "Şoföre önce kentin en döküntü mahallelerinin adını söylediler." (Çetin Altan)
  7. Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti
  8. Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer

GÖRGÜLÜ

  1. [sıfat] Görgüsü olan
    • "Bildiğini iyi bilen, görgülü, kendine güveni tam olan bir erkekti." (Necati Cumalı)

ÖRGÜTLÜ

  1. [sıfat] Örgütlenmiş olan, teşkilatlı

TEVESSÜ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genişleme, yayılma

YÜKÜMLÜ

  1. [sıfat] Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
    • "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlüdür." (Anayasa)

SÜRÜNTÜ
...
AÇGÖZLÜ

  1. [sıfat] Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
    • "Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş." (Aka Gündüz)

ÇÜNKÜLÜ
...
PÜRÜZLÜ

  1. [sıfat] Pürüzü olan
    • "Pürüzlü cilt."
  2. Boğuk ve bozuk (ses)
    • "Sesi hâlâ pürüzlü idi." (Haldun Taner)
  3. Karışık, güç (durum, iş)
    • "Mesele pürüzlüdür, bir skandal hâlini almasından korkulur." (Refik Halit Karay)

GÜBÜRCÜ

  1. [isim] Çöpçü

DÜNÜRCÜ

  1. [isim] Kız görmeye giden kimse, görücü

BÜKÜNTÜ

  1. [isim] Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
  2. Bağırsakta olan ağrı
  3. Dönemeç, viraj

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü