Başında y olan 7 harfli 368 kelime var. Y harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde y harfi olan kelimeler listesine ya da sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında y bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YAKIŞIK

  1. [isim] Uygunluk, yaraşma
    • "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yakışıklı delikanlı

YAPIMCI

  1. [isim] Bir şeyin yapılmasında, ortaya konulmasında, gerçekleştirilmesinde emeği geçen kimse veya kuruluş
  2. Bir filmin çevrilişiyle ilgili bütün yönetim işlerini üzerine alan, sermayesini veren kimse, prodüktör
  3. Radyo, sinema programları düzenlemekle görevli kimse, programcı

YİYORSA
...
YARATIŞ

  1. [isim] Yaratma işi veya biçimi

YEPELEK

  1. [sıfat] İnce yapılı, zarif, narin

YANŞAMA

  1. [isim] Yanşamak işi

YAZILIŞ

  1. [isim] Yazılma işi veya biçimi

YUMUŞAK

  1. [sıfat] Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı
    • "Pamuk yumuşaktır."
  2. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı
    • "Yaş dallar yumuşak olur. Yumuşak kumaş."
  3. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran
    • "... yumuşak lepiska saçlarına amiyane bir perişanlık gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Kolaylıkla işlenebilen
    • "Uzun gagasını yumuşak topraklara sokar, otların kökündeki yaşlığı emerek yaşarmış." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Kolay çiğnenen, kolay kesilen
    • "Yumuşak ekmek."
  6. Ilıman (iklim), sert karşıtı
    • "Yumuşak iklim. Yumuşak hava."
  7. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal
  8. Okşayıcı, tatlı, hoş
    • "Gözleri yan aralık, kirpiklerinin arasından bana her zamanki yumuşak, tatlı, sonsuz şefkatiyle bakıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
  9. Sessiz, hafif
    • "Onun içinde mutlaka sönüp yanan gizli yumuşak ışıklarla fosforlu bir parıldayış vardır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  10. Ötümlü

YALABIK

  1. [isim] Alevin oynayarak parıldaması, parlama, parıltı
  2. Şimşek
  3. [sıfat] Parlak, parıltılı, ışıltılı
  4. [sıfat] Güzel, yakışıklı, sevimli
  5. [sıfat] İkiyüzlü, kaypak

YIKILIŞ

  1. [isim] Yıkılma işi veya biçimi
    • "Alman denizinden Türk denizine doğru bir yıkılış, büyük bir yıkılış vardı." (Falih Rıfkı Atay)

YILIŞMA

  1. [isim] Yılışmak işi

YERİNDE

  1. [sıfat] İyi, yeterli
    • "Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti." (Cahit Uçuk)
  2. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde
    • "Yerinde konuşmak."
  3. [zarf] Durumunda
    • "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde." (Memduh Şevket Esendal)

YIĞINTI

  1. [isim] Bir araya yığılmış şeyler kümesi

YAZLAMA

  1. [isim] Yazlamak işi

YARIŞIM

  1. [isim] Yarışma

YATIRMA

  1. [isim] Yatırmak işi

YAYMACA
...
YÖNELİŞ

  1. [isim] Yönelme işi veya biçimi

YENİLGİ

  1. [isim] Bir savaşta, yarışmada kaybetme, yenilme, mağlubiyet, hezimet
  2. Yenilen bir ordunun, düzen bağını yitirerek asker onurunun gerektirdiği bütün bağları bozması, bozgun, hezimet
  3. Bir işte, bir uğraşta başarısızlığa uğrama, kaybetme
    • "Neden yenilgiyi kabul edip çekilmiyorsun?" (Mahmut Yesari)

YILDIRI
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü