İçinde za olan 8 harfli 144 kelime var. İçerisinde ZA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında za olan kelimeler listesine ya da Sonu za ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AZ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ZAĞLAMAK

  1. [-i] Bileylemek

ARABOZAN

  1. [sıfat] İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, fesatçı, fitçi, münafık, müfsit, müzevir, ordubozan

KIZAKLIK

  1. [isim] Döşeme tahtalarının altına çaprazlama olarak konulan uzun ve yassı direklerden her biri

TIRABZAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Merdiven korkuluğu
    • "Fakat tırabzandan aşağıya sakın bakmayın, başınız döner." (Halit Fahri Ozansoy)

NAÇİZANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Önemsiz bir şey olarak, haddi olmayarak
    • "Bunun için sizlere, naçizane, bir tavsiyem olacak." (Tarık Buğra)
  2. Çok küçük, önemsiz bir şey olarak

MÜNAZARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma
  2. Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü

OZALİTÇİ

  1. [isim] Ozalit yapan veya çıkaran kimse

HALAZADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halanın çocuğu
    • "Halazadem burada biraz nefeslendi." (Burhan Felek)

PREZANTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Tanıtmak, takdim etmek" anlamlarındaki prezante etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
    • "Şu prezante ettikleri Bay Ahmet Müslim, hiç Türk'e benzemiyor." (Aka Gündüz)

KAZASKER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
    • "Aslında Lale, eski konakları pek bilmez değildi. Bir kazasker kızıydı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Osmanlı döneminde mahkemelerin en yetkilisi

ZAĞCILIK

  1. [isim] Kılağı yapma işi

ZAMLANMA

  1. [isim] Zamlanmak işi veya durumu

DİZAYNCI

  1. [isim] Dizayn işiyle uğraşan kimse

EGZAMALI

  1. [sıfat] Egzaması olan

ZANGIRTI

  1. [isim] Güçlü titremeyle oluşan ses, gürültü
    • "Merdivenlerden bir adam yuvarlanıyormuş gibi bir zangırtıyla uyanır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

ZİKZAKLI

  1. [sıfat] Zikzak biçiminde olan

TANZANYA
...
ZAMANSIZ

  1. [sıfat] Uygun olmayan bir zamanda yapılan, vakitsiz
  2. [zarf] Uygun olmayan bir zamanda

MAZARRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zarar

KAZANMAK

  1. [-i] Kazanç sağlamak
    • "Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım." (Peyami Safa)
  2. [nsz] Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek
    • "Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız." (Burhan Felek)
  3. Çıkmak, isabet etmek
  4. Edinmek, sahip olmak
    • "Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [nsz] Tutulmak, yakalanmak
    • "Huy kazanmak."
    • "Dert kazanmak."
  6. Kendinden yana çekmek
    • "Bu genç şairin dostluğunu kazanmak için hiçbir külfete katlanmadım." (Memduh Şevket Esendal)
  7. [-den] Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak
    • "Düşmandan yer kazanmak."
  8. Yenmek, galip gelmek
    • "İşte kesin muharebeyi bu manevi kudret kazanacaktır." (Ruşen Eşref Ünaydın)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü