Sonunda şir olan 13 kelime var. ŞİR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde şir olan kelimeler listesine ya da başında şir olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
LEFFÜNEŞİR
MÜBEŞŞİR, MÜNTEŞİR
MÜBAŞİR, TEBEŞİR, TENEŞİR
ŞİMŞİR, TEBŞİR
HAŞİR, MÜŞİR, NAŞİR, NEŞİR
AŞİR
R İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LEFFÜNEŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birkaç adı bir sözün başında söyledikten sonra bunların sıfat veya fiillerini daha aşağıda sıralama
- "İlk ve ortaöğretim, beş ve altı yıl sürer cümlesinde leffüneşir vardır."
-
[isim]
Birkaç adı bir sözün başında söyledikten sonra bunların sıfat veya fiillerini daha aşağıda sıralama
- MÜBEŞŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Muştu veren, müjde getiren (kimse)
-
[sıfat]
Muştu veren, müjde getiren (kimse)
- MÜNTEŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaygın, yayılmış
-
Yayımlanan, yayımlanmış olan (gazete, dergi vb.)
-
[sıfat]
Yaygın, yayılmış
- TEBEŞİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Toz zerreciklerinden oluşan, çizdiği yerde iz bırakan, beyaz veya açık renkte kireçli kaya
-
Bu maddeden yapılan, kara tahta, duvar vb. yüzeylere yazı yazmak için kullanılan, beyaz veya renkli çubuk
- "Tahta başında, elimde tebeşir, sallanıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Toz zerreciklerinden oluşan, çizdiği yerde iz bırakan, beyaz veya açık renkte kireçli kaya
- TENEŞİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzeride ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak
- "Ben bu duvara dayalı şeyin teneşir olduğunu bilmiyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Pis herif, o huyundan vazgeçmez. Onu ancak teneşir paklayacak!" (Orhan Kemal)
-
[isim]
Üzeride ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak
- MÜBAŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mahkemede duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran, yargıcın emirlerini bildiren, kâğıtları getirip götüren görevli, çağrıcı
- "Bekliyorlar, mübaşirlerden biri seslensin, sanıklardan sırası geleni çağırsın." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Mahkemede duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran, yargıcın emirlerini bildiren, kâğıtları getirip götüren görevli, çağrıcı
- ŞİMŞİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şimşirgillerden, yaprakları her mevsimde yeşil kalan, taşlık, çorak bölgelerde kendiliğinden yetişen veya bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, odunu sarımsı renkli ve çok sert olan bir ağaççık (Buxus sempervirens)
-
Bu ağaççığın sert, düzgün sarı renkte kerestesi
-
[sıfat]
Bu keresteden yapılan
- "İçi çiçekli şimşir kaşıkla salatayı âdeta pilav yer gibi tıkınıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Şimşirgillerden, yaprakları her mevsimde yeşil kalan, taşlık, çorak bölgelerde kendiliğinden yetişen veya bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, odunu sarımsı renkli ve çok sert olan bir ağaççık (Buxus sempervirens)
- TEBŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müjdeleme, muştulama
-
[isim]
Müjdeleme, muştulama
- HAŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplanma, bir araya gelme
-
Kıyamet gününde ölülerin diriltilip mahşere çıkarılması
- "Haşre kadar beklesen bu iş olmaz."
-
[isim]
Toplanma, bir araya gelme
- NAŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yayımcı
-
[sıfat]
Yayan, saçan
-
[isim]
Yayımcı
- NEŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yayma, dağıtma, saçma
-
Yayım
-
[isim]
Yayma, dağıtma, saçma
- MÜŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mareşal
- "Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Mareşal
- AŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dinî tören sırasında veya cemaatle namaz kılınıp dua edildikten sonra okunan Kur'an ayetleri
-
[isim]
Bir dinî tören sırasında veya cemaatle namaz kılınıp dua edildikten sonra okunan Kur'an ayetleri