Başında şa olan 5 harfli 41 kelime var. Şa ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde şa olan kelimeler listesine ya da sonu şa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında şa bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Art düşünce
- "Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu." (Haldun Taner)
-
Hile
-
Eksiklik, kusur, ayıp
- "Bizim efendinin indinde bundan büyük şaibe olamaz." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Kir, leke
-
[isim]
Art düşünce
- ŞAHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akan yıldız
-
[isim]
Akan yıldız
- ŞARKİ
- ...
- ŞAKÜL
- ...
- ŞAMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İçine alan, kaplayan, kapsayan
-
[sıfat]
İçine alan, kaplayan, kapsayan
- ŞAYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Uygun, yaraşır, değer, layık
- "Alacağımız cevaplar içinde dikkate şayan görülenleri gazetemizde neşredeceğiz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Uygun, yaraşır, değer, layık
- ŞAHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanık
- "Kendisine uzun uzun anlattığım hikâyemin şahidi yoktu." (Refik Halit Karay)
- "Neler yapabileceğine, kasabayı, memurları iki parmağı üstünde oynattığına çok şahit olmuşlardı." (Yahya Kemal)
- "Eniştemiz bizi şahit tuttukça babam da istihzalı bir tavır alır, kıs kıs gülerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Tanık
- ŞAHIS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kimse, kişi, zat
- "Yazılarınız da şahıslarınız da birbirine benzemez." (Peyami Safa)
-
Kişi
-
[isim]
Kimse, kişi, zat
- ŞAYKA
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Türklerin Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında, Rus Kazakların kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi
-
[isim]
Türklerin Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında, Rus Kazakların kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi
- ŞANLI
-
-
[sıfat]
Tanınmış, ünlü
-
Yüce, ulu, büyük
- "Milletimin büyük ve şanlı mazisi hatıramda uyanıyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Tanınmış, ünlü
- ŞAYAK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş
-
Bu kumaştan yapılmış elbise
- "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli, güzel, genç bir âşık." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş
- ŞAMAR
-
-
[isim]
Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş
- "Çavuş onun omzuna kuvvetli bir şamar indirdi." (Reşat Enis)
- "Sağ avcumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş
- ŞAPÇI
-
-
[isim]
Şap yapan veya satan kimse
-
[isim]
Şap yapan veya satan kimse
- ŞARAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki, mey
-
[isim]
Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki, mey
- ŞAFİİ
- ...
- ŞAMAN
- ...
- ŞAYİA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yayılmış haber, yaygın söylenti, duyultu
- "Hava arada bir bu hâle bir panik niteliği veren korkunç şayialarla dolup boşalıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yayılmış haber, yaygın söylenti, duyultu
- ŞAŞAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görkem, gösteriş
-
Parlaklık, parıltı
-
[isim]
Görkem, gösteriş
- ŞAKUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çekül
-
[isim]
Çekül
- ŞAVAK
- ...