Sonunda ş olan 5 harfli 221 kelime var. Ş harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da başında ş harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜLÜŞ
-
-
[isim]
Gülme işi veya biçimi
- "Kalleşliğin binbir çeşidi apaçık görünüyordu bu gülüşte." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Gülme işi veya biçimi
- DİZİŞ
-
-
[isim]
Dizme işi veya biçimi
-
[isim]
Dizme işi veya biçimi
- GODOŞ
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Pezevenk
-
[isim]
Pezevenk
- KOYUŞ
- ...
- FİNİŞ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bitme
-
Varış
-
[isim]
Bitme
- KISIŞ
-
-
[isim]
Kısma işi
- "Yeşil gözlerini iki ince renk çizgisine çeviren bir kısışla güldü." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Kısma işi
- ÜÇTAŞ
-
-
[isim]
Üç taşla oynanan bir tür çocuk oyunu
-
[isim]
Üç taşla oynanan bir tür çocuk oyunu
- OYNAŞ
-
-
[isim]
Aralarında toplumca hoş karşılanmayan ilişkiler bulunan kadın veya erkekten her biri
- "Bu da öğretmen gibi; gözü işte, aklı oynaşta!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Aralarında toplumca hoş karşılanmayan ilişkiler bulunan kadın veya erkekten her biri
- KAPİŞ
- ...
- ÜRKÜŞ
-
-
[isim]
Ürkme işi veya biçimi
-
[isim]
Ürkme işi veya biçimi
- DÜŞEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
- "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
-
Umulmayan iyi bir rastlama
- "Sizin buraya uğramanız bir düşeş oldu."
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
- GEZİŞ
-
-
[isim]
Gezme işi veya biçimi
-
[isim]
Gezme işi veya biçimi
- ŞABAŞ
- ...
- DÜBEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de beş benekli yüzünün üste gelmesi
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de beş benekli yüzünün üste gelmesi
- ÇAVUŞ
-
-
[isim]
Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse
-
Osmanlı Devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli
-
Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli
-
Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan erbaş
- "Katanaların birinin üstünde bir topçu çavuşu oturuyor." (Refik Halit Karay)
-
Askerî okullarda sınıf başkanı
- "İki ay içinde üstünlüğünü tanıtarak sınıfının çavuşu olmuştur." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse
- KOVUŞ
-
-
[isim]
Kovma işi veya biçimi
-
[isim]
Kovma işi veya biçimi
- ÇIKIŞ
-
-
[isim]
Çıkma işi veya biçimi
- "Çiğ patatesle patlıcanı düşününüz, sıcak külden çıkışına bakınız, ne leziz yemektir." (Refik Halit Karay)
-
Bir yerden çıkmak için kullanılan yer
-
Yokuş
-
Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru yürüyerek çalım yapmaya başlaması
-
Mezuniyet, okul bitirme
-
Çıkış belgesi
-
Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma
-
Uçağın bir havaalanından başka bir havaalanına gitme süreci, sorti
-
Kuşatılmış bir bölgedeki birliklerin yaptığı saldırı
-
Verilen bir işaretle yarışa başlama, depar
-
[isim]
Çıkma işi veya biçimi
- YARAŞ
-
-
[sıfat]
Bir kimseye kendini beğendirmek için alımlı davranan (kimse)
- "Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bir kimseye kendini beğendirmek için alımlı davranan (kimse)
- YARIŞ
-
-
[isim]
Yarışma
- "Bunlardan kaç babayiğit bu ölüm yarışını göze alabilir?" (Tarık Buğra)
- "Vapurla yarış eden yunuslara güler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yarışma, rekabet
-
[isim]
Yarışma
- YEMİŞ
-
-
[isim]
Bitkilerde, döllenme sonunda çiçeği meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan organ, meyve
- "Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım." (Burhan Felek)
-
İncir
-
[isim]
Bitkilerde, döllenme sonunda çiçeği meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan organ, meyve