Başında ş olan 8 harfli 182 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞAKKETME

  1. [isim] Şakketmek işi

ŞAPLATMA

  1. [isim] Şaplatmak işi

ŞEYTANSI

  1. [sıfat] Şeytanı andıran, şeytana benzeyen, şeytan gibi, şeytanımsı

ŞİRAZELİ
...
ŞARKIŞLA
...
ŞÖHRETLİ

  1. [sıfat] Ünü olan, ünlü, tanınmış
    • "İstanbul'un en güzel, en şöhretli kadınlarından idi." (Refik Halit Karay)

ŞAVKIMAK

  1. [nsz] Işık saçmak, parlamak

ŞEBİARUS

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Düğün gecesi

ŞİDDETLİ

  1. [sıfat] Etkisi çok olan, zorlu
    • "Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Hızlı
    • "Şiddetli yağmurun damlaları camı dövüyordu." (Reşat Enis)
  3. Aşırı
    • "Şiddetli geçimsizlik."

ŞAKRAMAK

  1. [nsz] Şakımak

ŞAPLAMAK

  1. [nsz] "Şap" diye ses çıkarmak
    • "Tokat şapladı."

ŞECERECİ

  1. [isim] Şecere tutan kimse

ŞAŞIRMAK

  1. [-i] Bir işe nasıl başlayıp o işi nasıl sürdüreceğini ve nasıl sonuçlandıracağını bilemeyecek duruma gelmek, içinden çıkamamak
    • "Söyleyeceğini şaşırmak."
    • "Hasta adamı da evden çıkarıp atmak olmaz, ne yapacağını şaşırmış kalmış." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [nsz] Doğru, gerçek ve gerekli olanı ayırt edemeyecek duruma gelmek
    • "Hastasını muayene ederken başında bulundular mı hele söz söylediler mi eli ayağı dolaşır, ya kalbi bulamaz ya nabzı şaşırır." (Atilla İlhan)
  3. [nsz] Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek, hayret etmek
    • "... o kadar bağırırdı ki nihayet herif sersem olur, şaşırır, istediğini verirdi." (Memduh Şevket Esendal)

ŞURUPSUZ
...
ŞEVKETLİ

  1. [sıfat] "Büyüklük, güç sahibi" anlamında padişahlara verilen bir san

ŞIRNAKLI
...
ŞAHSİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zamir] Kişilik, belirgin özellik
    • "Ben birer şahsiyetleri olan bu yalıların çoğunu dostlarım gibi tanırım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Kişi
    • "Artık okuyucular için mühim bir şahsiyet olmaya başlamıştım." (Halide Edip Adıvar)

ŞANLILIK
...
ŞANSÖLYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Almanya ve Avusturya'da hükûmet başkanı

ŞAHİTLİK

  1. [isim] Tanıklık, şehadet

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü