Başında ş olan 6 harfli 141 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAHLIK
-
-
[isim]
Şah olma durumu
-
Afgan ve İran hükümdarlığı
-
Bir kimsenin saltanat dönemi
-
[isim]
Şah olma durumu
- ŞEYTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Âdem'e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah'ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten cin, iblis
- "Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Ama çocukluk işte, şeytan dürttü, ya herrü ya merrü diyerek birden yukarı baktım." (Haldun Taner)
- "Birden, şeytan geçmiş gibi bir sükût oldu." (Haldun Taner)
- "Şeytan kulağına kurşun, hiçbirimiz hasta olmadık."
-
Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse
- "O gecenin sabahı şeytanın aldattığı vücudunu soğuk suda temizlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çok kurnaz, uyanık (kimse)
-
[isim]
Hz. Âdem'e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah'ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten cin, iblis
- ŞERBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
- "Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler." (Ahmet Haşim)
-
Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek
- "Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin evinde nikâh şerbetleri içildi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bazı maddelerin suda eritilmişi
- "Gübre şerbeti. Çimento şerbeti."
-
Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek
-
[isim]
Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
- ŞEFKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- "Devleti adaletle, şefkatle, mürüvvetle idare ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- ŞÜHEDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şehitler
- "Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Şehitler
- ŞIRALI
-
-
[sıfat]
Tadı ve suyu bol
- "Şıralı üzüm."
-
[sıfat]
Tadı ve suyu bol
- ŞALGAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turpgillerden, yumru köklü bir bitki (Brassica rapa)
-
Bu bitkinin insan ve hayvanlar için besin olarak kullanılan etli ve tatlı kökü
- "Şalgam suyu."
-
[isim]
Turpgillerden, yumru köklü bir bitki (Brassica rapa)
- ŞUNLAR
-
-
[zamir]
Şu zamirinin çokluk biçimi
-
[zamir]
Şu zamirinin çokluk biçimi
- ŞİRKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaklık
- "İtalya'da büyük bir şirketin acentesiyim ben..." (Reşat Enis)
-
[isim]
Ortaklık
- ŞİŞMAN
-
-
Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham
- "Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham
- ŞEHNAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam adı
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam adı
- ŞENLİK
-
-
[isim]
Şen olma durumu, şetaret
- "Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki..." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram
- "Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok." (Tarık Buğra)
-
Festival
-
Sevinç, neşe
- "Gece her tarafta şenlik olmuş, çalgılar, davullar çalınmış, kıyamet kopmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Şen olma durumu, şetaret
- ŞAKALI
- ...
- ŞAMAMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel kokulu bir tür küçük kavun
-
Kavuna benzer bir yıllık otsu ve sürüngen bir bitki (Cucumis dudaim)
-
[isim]
Güzel kokulu bir tür küçük kavun
- ŞEFFAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saydam
-
[sıfat]
Saydam
- ŞEŞBEŞ
-
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün beşli gelmesi
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün beşli gelmesi
- ŞÜREKA
- ...
- ŞANSON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kıta adı verilen ve şarkı gibi söylenen mısra dizisi
-
Şarkı
-
Melodi
-
[isim]
Kıta adı verilen ve şarkı gibi söylenen mısra dizisi
- ŞAHBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İri bir tür akdoğan
-
[sıfat]
Çevik ve becerikli
-
[sıfat]
Yiğit, kahraman, mert (kimse)
-
[isim]
İri bir tür akdoğan
- ŞELALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük çağlayan, çavlan
-
[isim]
Büyük çağlayan, çavlan