Başında ş olan 4 harfli 53 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞAYİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yaygın, yayılmış (söz veya haber)
  2. Bir şeyin her noktasıyla ilgisi bulunan (pay)

ŞART

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Olması başka durumların gerçekleşmesini gerektiren şey, koşul
    • "İster istemez bu şartlara boyun eğecekti." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Anası, oğlan gelirse içeri almayacağına şart etmişti." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Sarfiyat hususunda bir şart koşmuyorlar." (Refik Halit Karay)
    • "Artık hep, evli adamlar gibi biz de şart olsun yeminine başladık." (Ömer Seyfettin)

ŞİTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kış

ŞERH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açma, ayırma
  2. Bir anlatım veya kitabı açıklama, yorumlama
  3. Bir şeyi açıklamak amacıyla yazılmış kitap
  4. Açık ve ayrıntılı anlatma

ŞEVK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İstek, heves
    • "Bütün gençlik heyecanlarımızın, şevklerimizin, çabalarımızın mesnedi olan ve adına Atatürk ilkeleri dediğimiz inançlar..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bir bitmeyecek şevk verirken beste / Bir tel kopar, ahenk ebediyen kesilir ." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Öyle keyifleniyor, öyle şevke geliyordu ki..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Sevinç, neşe
    • "Çiftlik yine, sabah oluyormuş gibi şevkini kaybetmeyen bir aydınlık içinde..." (Refik Halit Karay)

ŞULE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alev, yalım
    • "Bütün ordunun kalbini Duatepe'den çıkan kurtuluş şulesi aydınlatmış." (Halide Edip Adıvar)

ŞECİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yürekli, yiğit

ŞİRE
...
ŞİKE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma
  2. Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma
    • "Bu işte şike var."

ŞASİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoğrafçılıkta içine duyarlı bir cam veya kâğıt konulan, yassı, ışık geçirmez kutu
  2. Yapı işlerinde sürme çerçeve
  3. Motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü

ŞOSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol
    • "Portakal ve muz bahçeleri arası dolambaçlı hoş bir şoseyi takip etmiştik." (Refik Halit Karay)

ŞİİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
    • "Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim." (Nurullah ataç)
    • "Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte." (Melih Cevdet Anday)
  2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
    • "Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ŞEYH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse
  2. Tarikat büyüğü veya tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse
  3. Arap kabile ve aşireti başkanı

ŞİLT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Üzerine genellikle bir kurum veya kuruluşun adı, işareti kazılmış olan ve armağan olarak bir kimse veya takıma verilen levha, ergilik
    • "Kara Kuvvetleri şildi."

ŞARJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yükleme

ŞİME
...
ŞAMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil

ŞALİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tiftikten yapılan bir cins ince kumaş
    • "Ankara şalisi. Bayrak yapılan şali."

ŞEMS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güneş

ŞAKA

  1. [isim] Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife
    • "İmamın şakasına ben de şaka ile mukabele ettim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Bizim oralılar şakacıdırlar, şaka kaldırırlar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "İlk defa görüştüğümüz hâlde benimle şaka yaptı." (Ömer Seyfettin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü