Sonunda ış olan 5 harfli 50 kelime var. IŞ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ış olan kelimeler listesine ya da başında ış olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YARIŞ
-
-
[isim]
Yarışma
- "Bunlardan kaç babayiğit bu ölüm yarışını göze alabilir?" (Tarık Buğra)
- "Vapurla yarış eden yunuslara güler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yarışma, rekabet
-
[isim]
Yarışma
- SAPIŞ
-
-
[isim]
Sapma işi veya biçimi
-
[isim]
Sapma işi veya biçimi
- ÇATIŞ
-
-
[isim]
Çatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çatma işi veya biçimi
- KARIŞ
-
-
[isim]
Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ve serçe parmakların uçları arasındaki açıklık
- "Yürüyüp geçeceğim, basacağım yerlerin her bir karış mübarek toprağı benim için mukaddesti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ve serçe parmakların uçları arasındaki açıklık
- BIKIŞ
-
-
[isim]
Bıkma işi veya biçimi
-
[isim]
Bıkma işi veya biçimi
- KAÇIŞ
-
-
[isim]
Kaçma işi veya biçimi
- "Biz baba kız biliyorduk ki bu gibi kaçışlar, bir barışla biter." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yarışan bir koşucunun veya bir kümenin diğer yarışçıları hızla geçmesi
-
[isim]
Kaçma işi veya biçimi
- BAĞIŞ
-
-
[isim]
Bağışlama işi veya biçimi
-
Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru
-
[isim]
Bağışlama işi veya biçimi
- KAMIŞ
-
-
[isim]
Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis)
- "Bugünlerin birinde kamışların birbirine sürtünmesinden hasıl olan bir yangın gördü." (Halide Edip Adıvar)
- "Sıkıntılı bir durumdu ama onun kamışı o kadar zekice atması hoşuma gitmişti." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Bu bitkiden yapılmış
- "Kamış sepet."
- "Kamış dam."
-
Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, pipet
-
Erkeklik organı
-
[isim]
Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis)
- KALIŞ
-
-
[isim]
Kalma işi veya biçimi
-
[isim]
Kalma işi veya biçimi
- HIMIŞ
-
-
[isim]
Ağaç çatkıların arasına kerpiç doldurularak yapılmış duvar veya bina
-
[isim]
Ağaç çatkıların arasına kerpiç doldurularak yapılmış duvar veya bina
- ARTIŞ
-
-
[isim]
Artma işi veya biçimi, artma, artım, çoğalış
- "Fiyat artışı. Nüfus artışı."
-
[isim]
Artma işi veya biçimi, artma, artım, çoğalış
- KIYIŞ
-
-
[isim]
Kıyma işi veya biçimi
-
[isim]
Kıyma işi veya biçimi
- DALIŞ
-
-
[isim]
Dalma işi veya biçimi
-
Topu yakalamak amacıyla savunmadaki bir oyuncunun yatay olarak sıçraması, plonjon
-
[isim]
Dalma işi veya biçimi
- CAYIŞ
-
-
[isim]
Cayma işi veya biçimi
- "Yüreğinde, gevşek bir isteksizlik, cayışa benzeyen tatsız bir gerileme vardı." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Cayma işi veya biçimi
- YAZIŞ
-
-
[isim]
Yazma işi veya biçimi
-
Kaleme alma, yazıya dökme
-
[isim]
Yazma işi veya biçimi
- YIĞIŞ
-
-
[isim]
Yığma işi veya biçimi
-
[isim]
Yığma işi veya biçimi
- SAYIŞ
-
-
[isim]
Sayma işi veya biçimi
-
[isim]
Sayma işi veya biçimi
- SARIŞ
-
-
[isim]
Sarma işi veya biçimi
-
[isim]
Sarma işi veya biçimi
- BAKIŞ
-
-
[isim]
Bakma işi veya biçimi
- "Bakışları adamakıllı öfkeli olurdu." (Salâh Birsel)
- "İki yanından bağrışanlara anlamadığı bir dilden konuşuyorlarmış gibi birer bakış attı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bakma işi veya biçimi
- KIZIŞ
-
-
[isim]
Kızma işi veya biçimi
-
[isim]
Kızma işi veya biçimi