Sonunda ın olan 5 harfli 42 kelime var. IN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ın olan kelimeler listesine ya da başında ın olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARIN
-
-
[isim]
İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
- "Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu." (Ömer Seyfettin)
- "Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi." (Necati Cumalı)
- "Felaket bununla bitmemiş, üç ay sonra karnı büyümeye başlamış." (Halide Edip Adıvar)
-
Döl yatağı, rahim
- "Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı." (Halide Edip Adıvar)
- "Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor." (Ömer Seyfettin)
-
Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
- "Geminin karnı. Şişenin karnı."
-
Mide
- "Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi." (Halide Edip Adıvar)
-
İç, gönül, akıl, kafa
- "Ben senin karnındakini ne bileyim?"
-
Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
-
Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar
-
[isim]
İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
- LAÇIN
-
-
[isim]
Beyaz renkli bir cins şahin
-
[isim]
Beyaz renkli bir cins şahin
- AKŞIN
-
-
[sıfat]
Kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos
-
[sıfat]
Kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos
- ÇIKIN
-
-
[isim]
Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı
- "Eteğinin altında çıkın çıkın altınları vardır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı
- KALIN
-
-
[sıfat]
Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı
- "Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Enli ve gür (kaş)
-
Yoğun, akıcılığı az olan
- "Kalın bir sis tabakası."
-
Etli, dolgun
- "Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Pes (ses)
- "Aileyi geçindiren babaya bu kalın sesli, kalın kaşlı, yumuşak bakışlı adama saygı ile, biraz da korku ile bağlanmışızdır." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı
- YAYIN
-
-
[isim]
Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo, televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat
-
[isim]
Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo, televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat
- ARŞIN
-
-
[isim]
Yaklaşık olarak 68 cm'ye eşit olan uzunluk ölçüsü
- "Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yaklaşık olarak 68 cm'ye eşit olan uzunluk ölçüsü
- SAKIN
-
-
[ünlem]
"Asla yapma" anlamında bir söz
- "Aman matmazel, sakın dışarı çıkmayınız!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
"Korkulacak bir durum olmasın" anlamında bir söz
- "Sakın bulaşıcı bir hastalık olmasın!"
-
[ünlem]
"Asla yapma" anlamında bir söz
- ARTIN
-
-
[isim]
Katyon
-
[isim]
Katyon
- AŞKIN
-
-
[sıfat]
Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş
- "Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Benzerlerinden üstün
-
Çok, fazla
-
[sıfat]
Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş
- ALTIN
-
-
[isim]
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
- "Altın çok eski zamanlardan beri para basımında kullanılmaktadır."
-
[sıfat]
Bu elementten yapılmış
- "Müsteşar, pantolonunun arka cebinden altın tabakasını çıkarıp sigara veriyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Altından yapılmış sikke
- "Çocuğa bir altın taktı."
-
[sıfat]
Üstün nitelikli, değerli
- "Altın ses."
-
[isim]
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
- SAĞIN
-
-
[sıfat]
Doğruluk kuralına uygun olan
-
Sözün anlatılmak istenene tam karşılık olması, tam uygun düşmesi niteliği, sahih
- "Sağın anlatım."
-
[sıfat]
Doğruluk kuralına uygun olan
- BATIN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karın
-
Kuşak
- "O, dördüncü batından dedesi oluyor."
-
[isim]
Karın
- KAYIN
-
-
[isim]
Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 m boyunda, 2 m çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış
-
[isim]
Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 m boyunda, 2 m çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
- KIŞIN
-
-
[zarf]
Kış mevsiminde, kış süresince
- "Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Kış mevsiminde, kış süresince
- AZGIN
-
-
[sıfat]
Azmış olan, azılı
- "Azgın hayvanın yularını kavrayarak başını alabildiğine havaya kaldırdı." (Haldun Taner)
-
Çabuk iltihaplanan, yarası hemen kapanmayan (ten)
-
Çok yaramaz (çocuk)
-
Cinsel istekleri aşırı olan
-
Coşmuş, taşmış
- "Azgın su."
-
Gözü hiçbir şeyden yılmayan
-
[sıfat]
Azmış olan, azılı
- AYGIN
- ...
- ARGIN
-
-
[sıfat]
Yorgun, zayıf, bitkin
- "Bir beyaz taycağız bakımsız, argın." (Ömer Seyfettin)
-
Beceriksiz
-
[sıfat]
Yorgun, zayıf, bitkin
- ZIBIN
-
-
[isim]
Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi
-
Kolsuz giysi
-
[isim]
Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi
- ÇAKIN
-
-
[isim]
Kıvılcım
-
Şimşek
-
[isim]
Kıvılcım