Sonunda ım olan 5 harfli 53 kelime var. IM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ım olan kelimeler listesine ya da başında ım olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

RAKIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yükselti

AYRIM

  1. [isim] Ayırma işi, tefrik
    • "Kuvvetler ayrımı."
  2. Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark
  3. Alt bölüm
  4. Cinsleri ve türleri birbirinden ayıran ana karakter, fark
  5. Ayrılma noktası
    • "Yol ayrımı."
  6. Bir veya daha çok sahne içinde geliştirilip olayın tamamlanmış bir parçasını veren film bölüğü

GIDIM

  1. [isim] Küçük parça, bir miktar
    • "Sığındığım, bir gıdım gönül hoşluğu aradığım bu yerde birden çıktı ortaya." (Nezihe Meriç)

TAŞIM

  1. [isim] Kaynama sırasında taşma

BAĞIM

  1. [isim] Bir şeyin veya bir kimsenin gücü ve etkisi altında bulunma durumu, tabiiyet

BAKIM

  1. [isim] Bakma işi
  2. Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek
    • "Bahçe bakım ister."
  3. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi

HISIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akraba
  2. Dede ve nineleri bir olanlardan her biri

TADIM

  1. [isim] Tadına bakmak için bir şeyden ağza alınan miktar
  2. Tat alma yetisi

KASIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yılın otuz gün süren, on birinci ayı, son teşrin, teşrinisani
  2. Kışın başlangıcı sayılan 8 Kasım günü başlayıp hıdırellezin ilk günü olan 6 Mayısa kadar altı ay süren dönem

ALKIM

  1. [isim] Gökkuşağı

YALIM

  1. [isim] Alev
    • "Kuru otların yalımı çabuk geçti." (Necati Cumalı)
  2. Kılıç, bıçak gibi kesici araçların keskin yüzü

ÇAKIM

  1. [isim] Kıvılcım
  2. Şimşek

NAZIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan uyaklı söz dizisi, manzume, şiir, koşuk

CANIM

  1. sevgi bildiren bir seslenme sözü
    • "Susunuz, dedi, beyhude, ... yoruluyorsunuz can alacak noktayı unutuyoruz." (Mahmut Yesari)
    • "Gözüne kestirdiği, daha doğrusu, suçlamak için can attığı birisi var." (Tarık Buğra)
    • "Sırası gelince kendi paylarına düşen can borcunu da ödediler." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Eylül sonunda ruhunu teslim eden heves / Can bulmak üzredir yeni baştan bahar ile" (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. hoşnutsuzluk anlatan bir seslenme sözü
    • "Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Yazdığım satırlara bakarsanız manevi varlığımın can çekiştiğini görürsünüz." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu sözleriniz bana can verdi."
    • "Bitip tükenmek bilmeyen bir tablo gibi serilip giden lale tarlası renkten renge geçtikçe herkesin canı ağzına geliyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  3. (ca:nım) çok güzel, çok değer verilen
    • "Her şeyde bu mevsime mahsus bir can, bir dirilik kendini gösteriyordu." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bahar toprağa gene can verdi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Ayrılık! Her vakit can yakar, ağlatır." (Ahmet Rasim)
    • "Her gün giyilmekten elbisenin canı çıktı."

ÇALIM

  1. [isim] Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
    • "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
    • "İzmir ve dolaylarında çalım satıp dolaşmaya başlayacaklar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu." (Aka Gündüz)
  2. Kılıcın keskin yanı
  3. Menzil, erim
    • "Kurşun çalımı. Göz çalımı."
  4. Biraz benzeme, andırma
  5. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
  6. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi

KATIM

  1. [isim] Katma işi
    • "Koç katımı."

SARIM

  1. [isim] Sarma işi
  2. Bir şeyi bir kez saracak miktar
  3. Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası

KIRIM

  1. [isim] Savunmasız insanların veya tutsakların toplu olarak öldürülmesi, katliam
    • "İçtenlik, insanları kırımlara, cinayetlere, haksızlıklara sürüklemiş..." (Salâh Birsel)
  2. Hayvanların hastalık, soğuk gibi sebeplerle ölmesi

HARIM

  1. [isim] Sebze ve meyve bahçesi
  2. Tarla ve bahçe çevresindeki çit
    • "Tarlasına harım çevirmek için dün Matarlı tepelerinde kestiği pırnal fidanı dalları harman yerinde koca bir yığın hâlinde durmakta idi." (Nabizade Nazım)

KIYIM

  1. [isim] Kıyma işi
  2. Kıyılma biçimi
    • "Bu tütünün kıyımı iri."
  3. Görev yönünden kötü bir duruma sokma, haksızlığa uğratma

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü