Sonunda ı olan 8 harfli 558 kelime var. I harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ı harfi olan kelimeler listesine ya da başında ı harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAKLAMSI
-
-
[sıfat]
Baklayı andıran, baklaya benzeyen, bakla gibi
-
[sıfat]
Baklayı andıran, baklaya benzeyen, bakla gibi
- KANADALI
- ...
- SÜTAĞACI
- ...
- KOLERALI
-
-
[sıfat]
Koleraya tutulmuş
-
Kolera mikrobu olan
-
[sıfat]
Koleraya tutulmuş
- ŞANTAJCI
-
-
[isim]
Şantaj yapan kimse
-
[isim]
Şantaj yapan kimse
- YARDIMCI
-
-
[isim]
Yardım eden veya gerektiğinde yardım edecek olan kimse vb., muavin, muin, yaver, asistan
- "Savcı yardımcısı, bütün savcı yardımcıları gibi, zeki bir adamdı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yardımı olan (şey, nesne)
- "Vücut yapısı da onun güldürücülüğünde ayrı bir yardımcı unsurdu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yardım eden veya gerektiğinde yardım edecek olan kimse vb., muavin, muin, yaver, asistan
- ZANAATÇI
-
-
[isim]
Belli bir zanaatla uğraşan, bir zanaatı meslek edinen emekçi, zanaatkâr
-
[isim]
Belli bir zanaatla uğraşan, bir zanaatı meslek edinen emekçi, zanaatkâr
- ANTİKACI
-
-
[isim]
Antika eşya, eser satan veya toplayan kimse
- "Açık artırmalardan, antikacılardan her çeşit saat toplamaya başladım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Antika eşya, eser satan veya toplayan kimse
- BAŞSAVCI
-
-
[isim]
En üst düzeydeki savcı
-
[isim]
En üst düzeydeki savcı
- İTİRAZLI
- ...
- KOCABAŞI
-
-
[isim]
Köy ihtiyar heyetinin başı, muhtar
-
[isim]
Köy ihtiyar heyetinin başı, muhtar
- MIZIKALI
-
-
[sıfat]
Mızıkası olan
-
[isim]
Sarayın müzik takımında çalışan kimse
-
[sıfat]
Mızıkası olan
- YILLIKLI
-
-
[sıfat]
Ücreti yılda bir verilen, yıllıkçı
- "Yıllıklı iş. Yıllıklı işçi."
-
[sıfat]
Ücreti yılda bir verilen, yıllıkçı
- ZİRAATÇI
-
-
[isim]
Tarımcı
-
[isim]
Tarımcı
- BADANALI
-
-
[sıfat]
Badana edilmiş olan
- "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk." (Ömer Seyfettin)
-
Yüzüne çok pudra ve boya sürmüş olan (kadın)
-
[sıfat]
Badana edilmiş olan
- DİKBAŞLI
-
-
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse)
-
Kurumlu
- "Dikbaşlı ve sözünü esirgemeyen bir insan olduğundan yükselmemişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse)
- FAÇETALI
-
-
[sıfat]
Üzerinde façetaları bulunan
- "Binbir façetalı bir elmas, her façetada ayrı bir pırıltı." (Cemil Meriç)
-
[sıfat]
Üzerinde façetaları bulunan
- BOZKIRLI
-
-
[sıfat]
Bozkıra ait, bozkıra ilişkin
-
Anadolu'nun verimli olmayan bölgesine ait olan (kimse)
- "Bozkırlı bir çocuğum. On sekizime varmadan kalkıp İstanbul'umuza iniş yapmışım." (Adalet Ağaoğlu)
-
[sıfat]
Bozkıra ait, bozkıra ilişkin
- SAĞLAMCI
-
-
[isim]
İşini sağlama bağlayan kimse
-
[isim]
İşini sağlama bağlayan kimse
- ÇARŞAFLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde çarşaf olan
-
Çarşaf giymiş olan (kimse)
- "Türk Ocağının en ileri adımlarından biri, çarşaflı hanımı piyano çalmak için sahneye çıkarmak olmuştur." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Üzerinde çarşaf olan