Sonunda ı olan 4 harfli 89 kelime var. I harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ı harfi olan kelimeler listesine ya da başında ı harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇIKI

  1. [isim] Çıkın
    • "Düğünün hamamı benden. Çerezi, çıkısı hepsi benden." (Abbas Sayar )

SASI

  1. [sıfat] Küf ve çürük gibi kokan
  2. Kokuşmuş
  3. Tatsız

ASKI

  1. [isim] Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne
    • "Giysi askısı."
  2. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
  3. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
  4. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
  5. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
  6. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk
    • "Üzüm askısı. Ayva askısı."
  7. Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
  8. Gelinin oturacağı yerin üstüne asılan süsler
    • "Askı ... kalpakçılar başındaki hususi dükkânlardan ariyet kaldırılan ve düğün odasının münasip bir köşesine kurulan bir nevi dekor." (Refik Halit Karay)
  9. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
  10. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
  11. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
  12. Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül

SAYI

  1. [isim] Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet
    • "Bir, beş, yüz, birer sayıdır."
    • "Sayı hesabıyla bir galibiyeti bile öpüp de başımıza koyacaktık." (Haldun Taner)
  2. Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha
    • "Derginin son sayısında..."
    • "Alır mıydım? Sevinir miydim? Yoksa mızıkçılık eder, -Olmaz, sayım suyum yok... Siz birlik olup bana oyun ettiniz -mi derdim." (Haldun Taner)
  3. Bir spor karşılaşmasında karşılaşanlardan her birinin başarı derecesini tespit eden nicelik

TANI

  1. [isim] Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma, tanılama, teşhis

ASLI
...
ALÇI

  1. [isim] Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde

PAZI

  1. [isim] Ispanakgillerden yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, yaban pancarı, yabani ıspanak (Beta vulgaris varcicla)

KATI

  1. [sıfat] Sert, yumuşak karşıtı
    • "Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim
    • "Katı yürekli. Katı davranış."
  3. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan
  4. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp
  5. [zarf] Çok, aşırı derecede
    • "Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti." (Süleyman Çelebi)

KAYI
...
SIZI

  1. [isim] Hafif ve ince ağrı
    • "Eli yarama dokunur dokunmaz bütün sızılarım birden diniverecek." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Ruhsal acı, ıstırap
    • "Depremlerin acısını sızısını belirtmek de adı sanı bilinmez köylü şairlere düşer." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

GACI

  1. [isim] Kadın, dost, sevgili, metres
  2. Torik yavrusu

GIDI
...
GIGI

  1. [isim] Çocuk dilinde çene altı
    • "Çocuğun gıgısını okşayarak..."

KIĞI

  1. [isim] Kığ

AYRI

  1. [sıfat] Yerleri bir olmayan
    • "Beraber misiniz, ayrı mısınız?"
    • "Bizim ayrımız gayrımız var mı? Parayı ha sen vermişsin ha ben."
  2. Başka, başka türlü
    • "Bu ayrı konu."
    • "Düşüncelerimiz çok ayrı düşüyor."
  3. [zarf] Yalnız, tek başına

YATI

  1. [isim] Gidilen yerde geceyi geçirme
    • "Yatıya bekleriz."

AVCI

  1. [isim] Avı kendine iş edinen kimse
    • "Avcı, elinde ipi silkeleyerek yavaş yavaş ağını çekiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Avcılara özgü şey
    • "Avcı çantası. Avcı giysisi."
  3. [sıfat] Başka hayvanları yakalamakta usta olan (hayvan)
    • "Avcı kuş. Avcı kedi."
  4. Bir şeyi büyük bir istekle izleyen ve bulup ortaya çıkaran, tanıtan kimse
    • "Yıldız avcısı."

ÇATI

  1. [isim] Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü
    • "Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü
  3. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer
  4. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu
  5. Barınılan, sığınılan yer
  6. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik
  7. Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi
  8. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu
    • "Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız." (Haldun Taner)
  9. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı

ATLI

  1. [sıfat] Atı olan
    • "Atlı araba."
  2. [isim] Ata binmiş kimse, süvari
    • "Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Binek atı kullanan (asker veya asker sınıfı)
    • "Biraz sonra da atlı jandarma yetişti." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü