Sonunda ı olan 4 harfli 89 kelime var. I harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ı harfi olan kelimeler listesine ya da başında ı harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞAŞI

  1. [sıfat] Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz veya kimse)
    • "Üstelik de şaşı olan bu çocuğu ne diye tutup göndermişlerdi?" (Ercüment Ekrem Talu)
  2. [zarf] Gözlerini çarpıtarak
    • "Şaşı bakmak."

ALÇI

  1. [isim] Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde

ALLI

  1. [sıfat] Üzerinde al renk bulunan
    • "Allı basma."

AĞLI

  1. [sıfat] Ağı bulunan

BATI

  1. [isim] Yeryüzündeki başlıca dört yönden güneşin battığı yön, günindi, garp, doğu karşıtı
    • "En batıda sarı, iki yüksek tepeli bir dağ." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bulunulan yere göre güneşin battığı yönde olan bölge, garp
  3. Güneşin 22 Martta ve 23 Eylülde battığı nokta

KIYI

  1. [isim] Kara ile suyun birleştiği yer
    • "Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Sular, sandalı kıyıya atıyordu." (Refik Halit Karay)
  2. Kenar, uç
    • "Su kıyısında yıkanan güvercinler gibi silkindi." (Necati Cumalı)
  3. Sahil
    • "Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik." (Refik Halit Karay)
  4. Issız, tenha yer

ALTI

  1. [isim] Beşten sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 6, VI rakamlarının adı
  3. [sıfat] Beşten bir artık

SAĞI

  1. [isim] Kuş tersi, kuş gübresi

ADCI

  1. [isim] Adcılık öğretisine bağlı kimse

KANI

  1. [isim] İnanç, düşünce, kanaat
    • "Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır." (Salâh Birsel)

TAPI

  1. [isim] Tanrı
    • "Karacaoğlan der ki taptığım tapı / Yıkılmaz Tanrı'nın yaptığı yapı" (Karacaoğlan)

TINI

  1. [isim] Türlü müzik araçlarının verdiği sesleri birbirinden ayırt etmeyi sağlayan ses özelliği
  2. Bir cismin titreşiminden çıkan sesi, başka nitelikteki bir cismin aynı yükseklikte çıkan sesinden ayırt ettiren özellik, tınnet
    • "Sesinin eşsiz esnekliği ve tınısı ile etkili bir Türkçe konuşma ustasıdır." (Haldun Taner)
  3. Söyleniş biçimi, vurgusu
    • "Bu cümlenin tınısında ufak bir böbür sezer gibi oldum." (Haldun Taner)

ARLI

  1. [sıfat] Namuslu, utangaç, sıkılgan
    • "Ağaların yiğittir, arlıdır, oğul!" (Tarık Buğra)

SIZI

  1. [isim] Hafif ve ince ağrı
    • "Eli yarama dokunur dokunmaz bütün sızılarım birden diniverecek." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Ruhsal acı, ıstırap
    • "Depremlerin acısını sızısını belirtmek de adı sanı bilinmez köylü şairlere düşer." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

SARI

  1. [isim] Yeşil ile turuncu arasında bir renk, limon kabuğu rengi
  2. [sıfat] Bu renkte olan
  3. [sıfat] Soluk, solgun

RAZI

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden
    • "O anda insan her felakete, her musibete razıdır." (Refik Halit Karay)
    • "Yalvardı yakardı, beni, fabrikayı beklemeye razı etti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Allahın emri, Peygamberin kavliyle varmaya belki razı olurum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SAYI

  1. [isim] Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet
    • "Bir, beş, yüz, birer sayıdır."
    • "Sayı hesabıyla bir galibiyeti bile öpüp de başımıza koyacaktık." (Haldun Taner)
  2. Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha
    • "Derginin son sayısında..."
    • "Alır mıydım? Sevinir miydim? Yoksa mızıkçılık eder, -Olmaz, sayım suyum yok... Siz birlik olup bana oyun ettiniz -mi derdim." (Haldun Taner)
  3. Bir spor karşılaşmasında karşılaşanlardan her birinin başarı derecesini tespit eden nicelik

ALDI

  1. "söylemeye başladı" anlamında kullanılan bir söz
    • "Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." (Necati Cumalı)
    • "Uykuysa, uyumak bir marifetse al uykuyu diyerek akşama kadar uyudum." (Tarık Buğra)
    • "Al sana bir bela daha!"
    • "Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık." (Atilla İlhan)

DAYI

  1. [isim] Annenin erkek kardeşi
  2. Cesur, yiğit
  3. [ünlem] Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü
    • "O kadarcık okumaktan kanun anlaşılsa avukata ekmek mi kalırdı, dayı!" (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Kayırıcı
    • "Bunların çok bariz olan bir tarafı da siyasi dayıları sık sık değiştirmeleridir." (Peyami Safa)
  5. Kabadayı
  6. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp'ta seçimle başa getirilen yönetici

GIGI

  1. [isim] Çocuk dilinde çene altı
    • "Çocuğun gıgısını okşayarak..."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü