Sonunda üz olan 7 harfli 24 kelime var. ÜZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde üz olan kelimeler listesine ya da başında üz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜRKÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Ürkü vermeyen
-
[sıfat]
Ürkü vermeyen
- USULSÜZ
-
-
[sıfat]
Yöntemsiz
-
Yasalara aykırı olan
-
[sıfat]
Yöntemsiz
- BÜYÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Büyüsü olmayan
-
[sıfat]
Büyüsü olmayan
- FÖTRSÜZ
- ...
- ÖLÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
Hiçbir zaman ölmeyecek olan, ebedî, layemut
- "Nerede o süngü takmış birliğinin önünde ölümsüz gibi saldıran genç subay?" (Atilla İlhan)
-
Hiç unutulmayacak, daima anılacak olan, ebedî
-
[sıfat]
Hiçbir zaman ölmeyecek olan, ebedî, layemut
- ÖTÜMSÜZ
-
-
Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert
-
Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert
- ÖDÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Ödün niteliğinde olmayan, ödün vermeksizin yapılan, ivazsız
-
Ödün vermeyen (kimse)
-
[sıfat]
Ödün niteliğinde olmayan, ödün vermeksizin yapılan, ivazsız
- ÖZÜRSÜZ
-
-
[sıfat]
Özrü olmayan
-
[zarf]
Özrü olmaksızın
- "Özürsüz geç kalanlar."
-
[sıfat]
Özrü olmayan
- ÖRGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Örgüsü olmayan
-
[sıfat]
Örgüsü olmayan
- TEBARÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirme, görünme
- "Senelerden beri bildiğimiz ve aramızda konuştuğumuz şeylerin hiç yalan olmadığı tebarüz etti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Belirme, görünme
- ÖRTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Örtüsü olmayan
-
Örtülmemiş
- "İşte yalının penceresinde yengemin örtüsüz başı renkli bir demet..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Açık seçik, gizlenmeyen
- "En ciddileri bile cıvıtan meclis, örtüsüz telmihlere, taşkın hareketlere de müsamaha etmeye başlamıştı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Örtüsü olmayan
- ÜRÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Ürünü olmayan
-
Eseri olmayan, esersiz
- "Neşeli bir olgunluk devrinin ürünsüz geçmesini, oldukça bencil bir davranış saydığımızı da belirtmeliyiz." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Ürünü olmayan
- ÜZGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Üzgü vermeyen, eziyetsiz
-
[sıfat]
Üzgü vermeyen, eziyetsiz
- MÜLKSÜZ
- ...
- TECAVÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hücum etme, saldırma, saldırı, saldırış
- "Çekler bir Alman tecavüzü karşısında mutlaka silaha sarılacaklardır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bu adam, canımı sıkacak bazı şeyler söyledi; sonra eliyle tecavüz etti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Namusuna saldırma, sarkıntılık
-
Başkasının hakkına el uzatma
- "Burada kadınlar erkeğe tecavüz ediyorlar." (Aka Gündüz)
-
Aşma, ötesine geçme
-
[isim]
Hücum etme, saldırma, saldırı, saldırış
- ARKEBÜZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli silah
-
[isim]
XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli silah
- KABADÜZ
- ...
- FAULSÜZ
-
-
[sıfat]
Faulü olmayan, faul yapmayan
-
[zarf]
Faul yapmadan
- "Daha o yaşta, sert, hızlı fakat faulsüz oynardı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Faulü olmayan, faul yapmayan
- SÜRÜSÜZ
- ...
- ÖLÇÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
-
[zarf]
Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz
- "Ölçüsüz konuşmak."
-
Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele
- "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." (Peyami Safa)
-
Ölçüsü olmayan, vezinsiz
-
[sıfat]
Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan