Başında üz olan 44 kelime var. Üz ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde üz olan kelimeler listesine ya da sonu üz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında üz bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÜZENGİLENMEK, ÜZÜNTÜSÜZLÜK
ÜZENGİLEMEK, ÜZENGİLENME, ÜZÜLEBİLMEK, ÜZÜLÜVERMEK
ÜZENGİLEME, ÜZÜLEBİLME, ÜZÜLÜVERME, ÜZÜMGÜNEŞİ
ÜZENGİSİZ, ÜZÜMCÜLÜK, ÜZÜNTÜSÜZ
ÜZENGİLİ, ÜZERİNDE, ÜZGÜNLÜK, ÜZÜCÜLÜK, ÜZÜNTÜLÜ
ÜZERİNE, ÜZERLİK, ÜZGÜSÜZ, ÜZÜLMEK, ÜZÜMSÜZ, ÜZÜNÇLÜ
ÜZENGİ, ÜZENTİ, ÜZGÜLÜ, ÜZÜLME, ÜZÜLÜŞ, ÜZÜMCÜ, ÜZÜMLÜ, ÜZÜMSÜ, ÜZÜNTÜ
ÜZERE, ÜZERİ, ÜZGÜN, ÜZLÜK, ÜZMEK, ÜZÜCÜ, ÜZÜNÇ
ÜZGÜ, ÜZME, ÜZRE, ÜZÜM
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜZÜNTÜSÜZLÜK
- ...
- ÜZENGİLENMEK
-
-
[nsz]
Hayvana üzengi ile vurulmak
-
[nsz]
Hayvana üzengi ile vurulmak
- ÜZÜLEBİLMEK
- ...
- ÜZÜLÜVERMEK
- ...
- ÜZENGİLEMEK
-
-
[-i]
Koşturmak için hayvana üzengi ile vurmak
-
[-i]
Koşturmak için hayvana üzengi ile vurmak
- ÜZENGİLENME
-
-
[isim]
Üzengilenmek işi
-
[isim]
Üzengilenmek işi
- ÜZÜMGÜNEŞİ
-
-
[isim]
İnce uzun gövdeli, ön kanatlı ve ince duyargalı küçük kelebek
-
[isim]
İnce uzun gövdeli, ön kanatlı ve ince duyargalı küçük kelebek
- ÜZENGİLEME
-
-
[isim]
Üzengilemek işi
-
[isim]
Üzengilemek işi
- ÜZÜLÜVERME
- ...
- ÜZÜLEBİLME
- ...
- ÜZÜMCÜLÜK
-
-
[isim]
Üzüm yetiştirme ve satma işi
-
[isim]
Üzüm yetiştirme ve satma işi
- ÜZÜNTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olmayan, sıkıntısız, acısız
-
[zarf]
Üzüntüsüz bir biçimde, üzüntüsü olmadan
-
[sıfat]
Üzüntüsü olmayan, sıkıntısız, acısız
- ÜZENGİSİZ
-
-
[sıfat]
Üzengisi bulunmayan
-
[zarf]
Üzengi olmaksızın
-
[sıfat]
Üzengisi bulunmayan
- ÜZENGİLİ
-
-
[sıfat]
Üzengisi bulunan
-
[sıfat]
Üzengisi bulunan
- ÜZÜCÜLÜK
- ...
- ÜZGÜNLÜK
-
-
[isim]
Üzgün olma durumu, neşesizlik
-
[isim]
Üzgün olma durumu, neşesizlik
- ÜZÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
-
Üzüntü veren
- "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- ÜZERİNDE
-
-
[zarf]
Üstünde
- "Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev." (Selim İleri)
- "Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı." (Haldun Taner)
-
... ile ilgili, üzerine
- "Hacı Ömer'in hatırı için gecelerce başımı soğuk su ile ıslatarak kitaplar üzerinde çalıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Üstünde
- ÜZÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
İçinde üzüm olmayan
-
[sıfat]
İçinde üzüm olmayan
- ÜZÜNÇLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü
- "İçlerinden biri titrek ve üzünçlü bir sesle hicazkâr üzerinde gezinmeye başladı." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Üzüntülü