Başında üstün olan 8 kelime var. Üstün ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde üstün olan kelimeler listesine ya da sonu üstün ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında üstün bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÜSTÜNLEŞMEK
ÜSTÜNLEŞME, ÜSTÜNSEMEK
ÜSTÜNKÖRÜ, ÜSTÜNSEME
ÜSTÜNLÜK
ÜSTÜNE
ÜSTÜN
N S T Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ÜSTÜN
3 Harfli Kelimeler
SÜT, TÜN, ÜST, ÜTÜ
2 Harfli Kelimeler
NÜ, SÜ, ÜN, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSTÜNLEŞMEK
-
-
[nsz]
Üstün duruma gelmek
- "Uzun ve boğum boğum kollarında kılıç, kocaman ellerinde yay üstünleştikçe üstünleşiyor." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Üstün duruma gelmek
- ÜSTÜNSEMEK
-
-
[-i]
Üstün, iyi, yeğlenir olduğuna inanmak
- "Belki de loşluğu üstünseyen Zeyno, mumu yakmış, yorganın üstünde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Üstün, iyi, yeğlenir olduğuna inanmak
- ÜSTÜNLEŞME
-
-
[isim]
Üstünleşmek durumu
-
[isim]
Üstünleşmek durumu
- ÜSTÜNKÖRÜ
-
-
[zarf]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma
- "Annesiyle bir hafta evvel yaptığı görüşmeyi üstünkörü anlattı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, baştan savma yapılan
-
[zarf]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma
- ÜSTÜNSEME
-
-
[isim]
Üstünsemek işi veya durumu
-
[isim]
Üstünsemek işi veya durumu
- ÜSTÜNLÜK
-
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- "Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- ÜSTÜNE
-
-
[zarf]
İlişkin, üzerine, dair
- "Arkadaşım aşk ve evlilik üstüne konuşulacak şeyler bulmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Üstüne kuma gelmesi şart değil insanın bu acıyı tatması için." (Ayşe Kulin)
-
Hesabına
- "Kahveci içilen kahveleri Esat Ağanın üstüne yazıyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
...-e göre, uygun olarak
- "Paris'e yazıldı. Oradan ölçü üstüne gönderdiler, insan Paris'e kendi gidip diktirmeli." (Memduh Şevket Esendal)
-
...-den sonra
- "Ben rakının üstüne şarap içmem diyecek oldu." (Haldun Taner)
-
Kendinden önce gelen sözün ikileme biçiminde anlamını pekiştirmek ve sıklığını ifade etmek için kullanılan bir söz
- "Memleketten mektup mektup üstüne para istemiyorlardı o sıralarda..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
İlişkin, üzerine, dair
- ÜSTÜN
-
-
[sıfat]
Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan
- "Zekâsının işlek, hatasız ve çok üstün olduğunu bir daha anlıyorum." (Refik Halit Karay)
- "Aşk, hayatın bütün zevklerine üstün gelen ruhani bir varlıktır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik
- "Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan