Sonunda üme olan 16 kelime var. ÜME ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde üme olan kelimeler listesine ya da başında üme olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GÖYNÜME, PÖRSÜME, SÖLPÜME, TERCÜME
BÜRÜME, BÜYÜME, ÇÜRÜME, KÜRÜME, SÜRÜME, YÜLÜME, YÜRÜME
ÜRÜME, ÜŞÜME
FÜME, GÜME, KÜME
E M Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TERCÜME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dilden başka bir dile çevirme
- "Ben bu zatın iki kitabını tercüme etmiştim." (Burhan Felek)
-
Çeviri
-
[isim]
Bir dilden başka bir dile çevirme
- GÖYNÜME
-
-
[isim]
Göynümek durumu
-
[isim]
Göynümek durumu
- PÖRSÜME
-
-
[isim]
Pörsümek işi
-
[isim]
Pörsümek işi
- SÖLPÜME
-
-
[isim]
Sölpümek işi veya durumu
-
[isim]
Sölpümek işi veya durumu
- ÇÜRÜME
-
-
[isim]
Çürümek işi
-
[isim]
Çürümek işi
- BÜRÜME
-
-
[isim]
Bürümek işi
-
[isim]
Bürümek işi
- SÜRÜME
-
-
[isim]
Sürümek işi
-
[isim]
Sürümek işi
- YÜRÜME
-
-
[isim]
Yürümek işi
- "Kılıcını kaldırdı, ağır ağır hocaya doğru yürümeye başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yürümek işi
- BÜYÜME
-
-
[isim]
Büyümek işi
-
Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde boyutların artması
-
[isim]
Büyümek işi
- YÜLÜME
-
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
- KÜRÜME
-
-
[isim]
Kürümek işi
-
[isim]
Kürümek işi
- ÜRÜME
-
-
[isim]
Ürümek işi
-
[isim]
Ürümek işi
- ÜŞÜME
-
-
[isim]
Üşümek iş
- "Üşüme nöbetine tutulanların hareketiyle cevap verdim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Üşümek iş
- FÜME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duman rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Füme çorap."
-
[sıfat]
Tütsü ile kurutulmuş (balık, et)
-
[isim]
Duman rengi
- KÜME
-
-
[isim]
Tümsek biçimindeki yığın
-
Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup
- "Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler." (Nabizade Nazım)
-
Tomar
-
Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek
-
Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk, lig
-
Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri
-
[isim]
Tümsek biçimindeki yığın
- GÜME
-
-
[isim]
Avcı kulübesi
-
Bostanda yapılan bekçi kulübesi
-
[isim]
Avcı kulübesi