Sonunda ülü olan 46 kelime var. ÜLÜ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ülü olan kelimeler listesine ya da başında ülü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇOBANPÜSKÜLÜ
GÜMBÜRTÜLÜ, RÜZGARGÜLÜ
BAŞÖRTÜLÜ, BÖLÜNTÜLÜ, DENİZGÜLÜ, DÖKÜNTÜLÜ, DÜŞÜNTÜLÜ, GÖRÜNTÜLÜ, GÜRÜLTÜLÜ, HORGÖRÜLÜ, HOŞGÖRÜLÜ, PARDÖSÜLÜ, SAĞGÖRÜLÜ, ÜRKÜNTÜLÜ
İÇGÜDÜLÜ, ÖNGÖRÜLÜ, ÜZÜNTÜLÜ
BÜRGÜLÜ, BÜZGÜLÜ, ÇÜNKÜLÜ, DÜZGÜLÜ, GÖRGÜLÜ, KÖPRÜLÜ, KÖSNÜLÜ, SÜNGÜLÜ, SÜRGÜLÜ, TÖRPÜLÜ, TÜRKÜLÜ, TÜTSÜLÜ
BÜKÜLÜ, BÜRÜLÜ, BÜYÜLÜ, DÖKÜLÜ, DÜRÜLÜ, GÖMÜLÜ, KÜSÜLÜ, ÖLÇÜLÜ, ÖRGÜLÜ, ÖRTÜLÜ, ÜNLÜLÜ, ÜRKÜLÜ, ÜZGÜLÜ
ÖRÜLÜ, ÜTÜLÜ
TÜLÜ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOBANPÜSKÜLÜ
-
-
[isim]
Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi (llex aquifolium)
-
[isim]
Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi (llex aquifolium)
- RÜZGARGÜLÜ
- ...
- GÜMBÜRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
"Gümbürtü" sesi çıkaran
- "Gerilimli, gümbürtülü bir dönem yaşıyordum." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
"Gümbürtü" sesi çıkaran
- BAŞÖRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Başını başörtü ile örtmüş olan (kadın)
- "Beyaz başörtülü hanımlar, hep büyük iyilik yükü taşıyorlar gibi ağır ve yavaştılar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Başını başörtü ile örtmüş olan (kadın)
- SAĞGÖRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Sağgörüsü olan, basiretli
-
[sıfat]
Sağgörüsü olan, basiretli
- GÜRÜLTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Gürültüsü olan
- "Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi." (Peyami Safa)
-
Karışık olaylarla dolu
- "Gürültülü bir yaşayış."
-
[sıfat]
Gürültüsü olan
- DÜŞÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Kurgusal
-
[sıfat]
Kurgusal
- DENİZGÜLÜ
-
-
[isim]
Mercanlar sınıfından dokunaçları kısa bir tür hayvan (Actinia)
-
[isim]
Mercanlar sınıfından dokunaçları kısa bir tür hayvan (Actinia)
- DÖKÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- "Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu..." (Çetin Altan)
-
Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık)
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- GÖRÜNTÜLÜ
- ...
- BÖLÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bölüntüsü olan
-
[sıfat]
Bölüntüsü olan
- ÜRKÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntü veren
-
[sıfat]
Ürküntü veren
- PARDÖSÜLÜ
- ...
- HOŞGÖRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Hoşgörüsü olan, hoşgörüyle davranan, hoşgörü sahibi, müsamahalı, toleranslı
- "Neyse ki Salâh Birsel dünyanın en hoşgörülü, en alçak gönüllü sanatçısı..." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Hoşgörüsü olan, hoşgörüyle davranan, hoşgörü sahibi, müsamahalı, toleranslı
- HORGÖRÜLÜ
- ...
- İÇGÜDÜLÜ
-
-
[sıfat]
İçgüdüsü olan, insiyaki
-
[sıfat]
İçgüdüsü olan, insiyaki
- ÖNGÖRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bir işin ileride nasıl olacağını kestirerek ona göre davranan, öngörüsü olan
-
[sıfat]
Bir işin ileride nasıl olacağını kestirerek ona göre davranan, öngörüsü olan
- ÜZÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
-
Üzüntü veren
- "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- KÖPRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Köprüsü olan
-
İki bölümü bir köprü ile birbirine bağlanmış (yapı)
- "Köprülü konak."
-
[sıfat]
Köprüsü olan
- BÜZGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan
- "Büzgüleri gevşetti ve keseyi sağ eliyle altından tutarak..." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan