Sonunda ül olan 93 kelime var. ÜL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ül olan kelimeler listesine ya da başında ül olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MAKROMOLEKÜL
ÇEŞMİBÜLBÜL
DARIFÜLFÜL
ALTIEYLÜL, KORKONSÜL, VİSKONSÜL
BÜTÜNCÜL, ÇÜRÜKÇÜL, DESTEGÜL, MAJÜSKÜL, MİNÜSKÜL, PARTİKÜL, TAHAMMÜL, TAHAVVÜL, TAHAYYÜL, TEBEDDÜL, TEKEFFÜL, TEKEMMÜL, TEMESSÜL, TENEZZÜL, TEŞEKKÜL, TESELSÜL, TEVEKKÜL, TEVESSÜL, TEZELLÜL, TEZELZÜL
FASİKÜL, KARAGÜL, KÖTÜCÜL, KÜTİKÜL, MOLEKÜL, ÖLÜMCÜL, PELİKÜL, SÜRÜCÜL, TECAHÜL, TEDAHÜL, TEDAVÜL, TEEHHÜL, TEEMMÜL, TEGAFÜL, TEKABÜL, TEKAMÜL, TEKASÜL, TEMAYÜL, TENASÜL, ÜÇÜNCÜL, VEZİKÜL
BASKÜL, BÜLBÜL, DÖRDÜL, DÜLDÜL, FİSTÜL, FORMÜL, GÖKÇÜL, GÖLCÜL, GÖRGÜL, GRANÜL, HERKÜL, KAPSÜL, KEŞKÜL, KONSÜL, KÖSNÜL, MÜŞKÜL, PANDÜL, PÜSKÜL, PÜSTÜL, SÜMBÜL, TEADÜL, TEAMÜL, TEFEÜL, VİRGÜL
ÇEKÜL, EYLÜL, FAKÜL, FEKÜL, GÖNÜL, GÜDÜL, GÜMÜL, GUSÜL, KAKÜL, MELÜL, MODÜL, NODÜL, ÖNCÜL, ÖZGÜL, ŞAKÜL, ÜÇGÜL
ÖDÜL
GÜL, KÜL, MÜL, TÜL, ZÜL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAKROMOLEKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde genellikle pek çok kere tekrarlanan atom gruplarından meydana gelmiş bir veya birçok yapısal motif bulunan molekül
-
[isim]
İçinde genellikle pek çok kere tekrarlanan atom gruplarından meydana gelmiş bir veya birçok yapısal motif bulunan molekül
- ÇEŞMİBÜLBÜL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzeri beyaz, sarmal süsler ve çiçek motifleri ile bezenmiş cam işi
- "Burada çeşmibülbüllerin güzelliğini bilmem nasıl tarif etmeli." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Üzeri beyaz, sarmal süsler ve çiçek motifleri ile bezenmiş cam işi
- DARIFÜLFÜL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Doğu Hint Adalarında yabani olarak yetişen, tırmanıcı, meyveleri 6 cm uzunluğunda, 7 mm çapında, koni biçiminde, açık esmer renkli, yakıcı ve keskin lezzetli, iştah açıcı bir bitki (Fructus Piperis longi)
-
[isim]
Doğu Hint Adalarında yabani olarak yetişen, tırmanıcı, meyveleri 6 cm uzunluğunda, 7 mm çapında, koni biçiminde, açık esmer renkli, yakıcı ve keskin lezzetli, iştah açıcı bir bitki (Fructus Piperis longi)
- KORKONSÜL
- ...
- VİSKONSÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yardımcı konsolos
- "Bugün İngiliz viskonsülünün yolladığı kâğıtları bir türlü bulamadım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yardımcı konsolos
- ALTIEYLÜL
- ...
- TENEZZÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme
- "... onlara eliniz eteğiniz sürünmez, tenezzül edip başınızı çevirmeyebilirsiniz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme
- TEVESSÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başlama, girişme
-
[isim]
Başlama, girişme
- TEZELZÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarsılma, sallanma
-
[isim]
Sarsılma, sallanma
- TAHAMMÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması
- "Sanıyorum ki hep benim hatırım için bu hayata tahammül ediyor." (Ömer Seyfettin)
-
İnsanın kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma
- "Bu gece kendi kendimle uğraşmaya tahammülüm yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması
- MİNÜSKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük harf
-
[isim]
Küçük harf
- TEVEKKÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma
- "Bu tevekküle karışan bir memnuniyetsizliğin ifadesiydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma
- DESTEGÜL
- ...
- TEŞEKKÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli bir varlık ve biçim kazanma
-
Kurulma
- "Kuvayımilliye teşekkül edinceye kadar şehri beklediler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Örgüt
- "Burada sözü geçen bu üç teşekkül hakkında bir açıklama yapmak isterim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belli bir varlık ve biçim kazanma
- TESELSÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zincirleme
- "Gelip geçici dâhilerin, birbirinin ayağını kaydırarak teselsül ettiklerini gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Birbirine bağlı, birbiri ile ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra, silsile
- "Gözleri kamaştıran güneş aydınlığında bu sesler küçük kubbelerin bitmez tükenmez teselsülünü açar ve parıldatırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Birden fazla kimsenin bir borçtan dolayı sorumlu olması
-
[isim]
Zincirleme
- TEKEFFÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma, yükümlenme
-
Kefil olma
-
[isim]
Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma, yükümlenme
- TEZELLÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşağılanma
-
[isim]
Aşağılanma
- TEMESSÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzeşme
-
Özümleme
-
[isim]
Benzeşme
- MAJÜSKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük harf
-
[isim]
Büyük harf
- PARTİKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Parçacık
-
[isim]
Parçacık