Sonunda üf olan 14 kelime var. ÜF ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde üf olan kelimeler listesine ya da başında üf olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MAATTEESSÜF
TEKELLÜF, TEŞERRÜF
MAVİKÜF, TEESSÜF, TEHALÜF, TEKASÜF, TESADÜF
ÜSKÜF, ZÜLÜF
KÜF, PÜF, TÜF
ÜF
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAATTEESSÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Maalesef
- "Hayır, Belediye nizamnamesinde maatteessüf -evet aynen böyle söyledi- maatteessüf buna dair bir kayda tesadüf edemedik." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Maalesef
- TEKELLÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zahmet veren bir iş görme, güçlüğe katlanma
-
Bir işi gösterişli bir biçimde yapmaya çalışma, özenme, gösteriş
-
[isim]
Zahmet veren bir iş görme, güçlüğe katlanma
- TEŞERRÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimse ile tanışmaktan onurlanma, şereflenme, şeref duyma
- "Teşerrüf ettim kızım, memnun oldum, dedi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir kimse ile tanışmaktan onurlanma, şereflenme, şeref duyma
- TEHALÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aykırılık
-
[isim]
Aykırılık
- MAVİKÜF
-
-
[isim]
Özellikle tütün fidelerinde üreyerek yaprak hastalığına yol açan asalak mantar
-
[isim]
Özellikle tütün fidelerinde üreyerek yaprak hastalığına yol açan asalak mantar
- TEESSÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acınma, yazıklanma, yerinme
- "İdraksiz, şuursuz geçen günlerimiz için teessüfler edeceksiniz." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Acınma, yazıklanma, yerinme
- TEKASÜF
- ...
- TESADÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- "Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!" (Memduh Şevket Esendal)
- "Ara sıra birbirimize tesadüf ettikçe biraz dertleşmek vaadiyle ayrıldık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Rastlantı, rast geliş
-
[isim]
Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- ÜSKÜF
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun bir sarık
-
[isim]
Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun bir sarık
- ZÜLÜF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şakaklardan sarkan saç lülesi
- "Eser seher yeli zülfün dağıtır / Gerdana dökülen tel incinmesin." (Karacaoğlan)
-
Sevgilinin saçı, zülfüyâr
-
[isim]
Şakaklardan sarkan saç lülesi
- TÜF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı
-
[isim]
Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı
- PÜF
-
-
[isim]
Bir ateşi söndürmek, canlandırmak için dudakları hafifçe büzerek dışarı verilen soluğun çıkardığı ses
- "Püf desen söner."
-
[isim]
Bir ateşi söndürmek, canlandırmak için dudakları hafifçe büzerek dışarı verilen soluğun çıkardığı ses
- KÜF
-
-
[isim]
Ekmek, peynir vb. organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar
-
Pas
-
[isim]
Ekmek, peynir vb. organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar
- ÜF
- ...