Sonunda ü olan 8 harfli 92 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SANSÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Sansür edilmiş
-
[sıfat]
Sansür edilmiş
- GÖÇÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan
-
[isim]
Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan
- DÜZGÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Yüzüne düzgün sürmüş olan
- "... suratı hâlâ düzgünlü, kirpikleri hâlâ sürmeli, deli saraylı bir kadıncağızmış." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yüzüne düzgün sürmüş olan
- FIRDÖNDÜ
-
-
[isim]
Biri döndüğünde ötekinin de dönmesini engellemek için uç uca getirilerek serbest bir eksenle bağlanmış çift halka
-
Topaç gibi çevrilerek oynanan, tunçtan, altı köşeli bir kumar aracı
-
Bir ipe bağlı olarak birden fazla çıpa atıldığında çıpaların karışmaması için tekne zinciri ile parçaların bağlandığı zincir arasına konulan metal araç
-
Belirli bir görüş veya düşünce sahibi olmayan kimse
- "Sen de amma fırdöndüsün!"
-
[isim]
Biri döndüğünde ötekinin de dönmesini engellemek için uç uca getirilerek serbest bir eksenle bağlanmış çift halka
- SÖMÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
- ÖĞLEÜSTÜ
-
-
[zarf]
Öğleye yakın zamanda, öğleüzeri
- "Öğleüstü güreş başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Öğleye yakın zamanda, öğleüzeri
- DÜŞÜNÜCÜ
-
-
[isim]
Düşünür
- "Ben, ne serbest düşünücüler bilirim ki destur demeden süprüntülüğe tükürmezler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Düşünür
- GÜMRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Gümrük vergisi ödenmesi gerekli olan
- "Gümrüklü mal."
-
Gümrük vergisi ödenmiş olan
-
[sıfat]
Gümrük vergisi ödenmesi gerekli olan
- ALTINÖZÜ
- ...
- GÜNLÜKÇÜ
-
-
[isim]
Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse
-
[isim]
Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse
- SIRTÜSTÜ
-
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- "İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- ARKAÜSTÜ
- ...
- ÖKÜZGÖZÜ
-
-
[isim]
Birleşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi, sığırgözü, mastı çiçeği, arnika (Arnica montana)
-
[isim]
Birleşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi, sığırgözü, mastı çiçeği, arnika (Arnica montana)
- MENTOLLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde mentol bulunan
- "Mentollü kâğıt mendil."
-
[sıfat]
İçinde mentol bulunan
- DEMİRÖZÜ
- ...
- YÜKSÜKSÜ
- ...
- ÖTÜRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
İshalli, amel olmuş (insan veya hayvan)
-
[sıfat]
İshalli, amel olmuş (insan veya hayvan)
- ZÜMRÜTSÜ
-
-
[sıfat]
Zümrüdü andıran, zümrüde benzeyen, zümrüt gibi
-
[sıfat]
Zümrüdü andıran, zümrüde benzeyen, zümrüt gibi
- PLANÖRCÜ
-
-
[isim]
Planör kullanan kimse
-
[isim]
Planör kullanan kimse
- GÖZLÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Gözlük takmış olan, gözlük kullanan
- "Posta müvezzilerinden gözlüklü olanı, ta uzaktaki masadan lafa karıştı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Gözlük takmış olan, gözlük kullanan