Sonunda ü olan 7 harfli 151 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KÖRÜKLÜ

  1. [sıfat] Körüğü olan
    • "Karşı geçidin ağzında körüklü bir fayton arabası göründü." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Körüklü otobüs

BAŞÜSTÜ
...
GÖRGÜCÜ
...
ÜNSÜZLÜ

  1. [sıfat] İçinde ünsüz harf bulunan (söz)

YÜZÜSTÜ

  1. [zarf] Yüzü yere gelecek biçimde
    • "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
  2. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
    • "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

YOLÜSTÜ
...
GÖRGÜLÜ

  1. [sıfat] Görgüsü olan
    • "Bildiğini iyi bilen, görgülü, kendine güveni tam olan bir erkekti." (Necati Cumalı)

TÖRPÜLÜ

  1. [sıfat] Törpülenmiş

HÖPÜRTÜ

  1. [isim] Höpürdetme biçimi ve tarzı

DÖKÜMLÜ

  1. [sıfat] Niteliğinden ötürü kolayca istenilen biçim verilebilen (kumaş)

GÜRÜLTÜ

  1. [isim] Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata
    • "Gemi baş döndüren bir gürültüyle indi sulara." (Çetin Altan)
    • "Barın bütün gürültüsünü bastıran kahkahaları bundan sonra başladı." (Necati Cumalı)
    • "Bir gürültü çıkarmadan buradan gidiniz..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma
    • "İşçiler arasındaki gürültü."

GÜMÜŞSÜ

  1. [sıfat] Gümüşü andıran, gümüşe benzeyen, gümüş gibi, gümüşümsü

ÇÜNKÜLÜ
...
SÖKÜKÇÜ

  1. [isim] Sökük dikip yama yapan kimse
    • "Eve bir düzine sökükçü, terzi tutmaya kudretimiz var." (Reşat Nuri Güntekin)

TÜRÜMCÜ
...
SÖKÜMCÜ
...
GÜMÜŞÇÜ

  1. [isim] Gümüşü işleyen sanatçı veya gümüşten yapılmış eşya satıcısı

ŞÜMULLÜ

  1. [sıfat] Kapsamı geniş olan, birçok şeyi etkileyen veya içine alan, kapsamlı
    • "Eniştemiz için yemek, tabiat, cemiyet ve medeniyetle rabıtaları olan nazik ve şümullü bir meseleydi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

YERYÜZÜ

  1. [isim] Yer kabuğu
  2. Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler
  3. Dünya
    • "Hayat bitip cümle mahlukat yeryüzünden silinince kıyamet borusunu bu üfürecektir." (Haldun Taner)

BÜZGÜLÜ

  1. [sıfat] Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan
    • "Büzgüleri gevşetti ve keseyi sağ eliyle altından tutarak..." (Cahit Uçuk)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü