Sonunda ü olan 7 harfli 151 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAĞGÖRÜ
-
-
[isim]
Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, basiret
-
[isim]
Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, basiret
- TÜTÜNCÜ
-
-
[isim]
Tütün yetiştiren veya satan kimse
- "Bir tütüncüye girip bir yaprak sigarası daha aldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tütün yetiştiren veya satan kimse
- YOLÜSTÜ
- ...
- ÖLÇÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Standart
-
[sıfat]
Standart
- GÜNYÜZÜ
- ...
- ÖLÇÜTLÜ
-
-
[sıfat]
Ölçütü olan
-
[sıfat]
Ölçütü olan
- KÖMÜRCÜ
-
-
[isim]
Kömür alıp satan veya odun kömürü yapan kimse
- "Yoksul kömürcü olduğundan Amanos ormanlarının kurdu idi." (Refik Halit Karay)
-
Vapurda, fabrikada, kalorifer dairesinde ocağa kömür atan işçi
-
[isim]
Kömür alıp satan veya odun kömürü yapan kimse
- BAŞÖRTÜ
-
-
[isim]
Baş örtüsü
-
[isim]
Baş örtüsü
- TERÖRCÜ
-
-
[isim]
Terör yanlısı veya teşvikçisi, terörist
-
[isim]
Terör yanlısı veya teşvikçisi, terörist
- GÖRÜNGÜ
-
-
[isim]
Duyularla algılanabilen her şey, fenomen, numen karşıtı
-
[isim]
Duyularla algılanabilen her şey, fenomen, numen karşıtı
- BUGÜNKÜ
-
-
[sıfat]
Bugüne özgü, bugün olan, bugün yapılan
- "Bugünkü Türk şiirinin manzarası şairlerle dolu bir memlekette yaşadığımızı gösteriyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Bugüne özgü, bugün olan, bugün yapılan
- ÜZÜNÇLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü
- "İçlerinden biri titrek ve üzünçlü bir sesle hicazkâr üzerinde gezinmeye başladı." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Üzüntülü
- BÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
- ŞÜMULLÜ
-
-
[sıfat]
Kapsamı geniş olan, birçok şeyi etkileyen veya içine alan, kapsamlı
- "Eniştemiz için yemek, tabiat, cemiyet ve medeniyetle rabıtaları olan nazik ve şümullü bir meseleydi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Kapsamı geniş olan, birçok şeyi etkileyen veya içine alan, kapsamlı
- DÜĞÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Düğümlenmiş olan
-
Budaklı
- "Yüksek çınarların yamru yumru düğümlü dalları henüz yapraklarla örtülmemişti." (Ömer Seyfettin)
-
Sorunlu, karışık
-
[sıfat]
Düğümlenmiş olan
- PENCÜDÜ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavla oyununda zarların üst yüzünün birinin beşli, öbürünün ikili gelmesi, beş iki
-
[isim]
Tavla oyununda zarların üst yüzünün birinin beşli, öbürünün ikili gelmesi, beş iki
- CÜCÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Cücüğü olan
-
[sıfat]
Cücüğü olan
- KÖRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Körüğü olan
- "Karşı geçidin ağzında körüklü bir fayton arabası göründü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Körüklü otobüs
-
[sıfat]
Körüğü olan
- PÜRÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Pürüzü olan
- "Pürüzlü cilt."
-
Boğuk ve bozuk (ses)
- "Sesi hâlâ pürüzlü idi." (Haldun Taner)
-
Karışık, güç (durum, iş)
- "Mesele pürüzlüdür, bir skandal hâlini almasından korkulur." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Pürüzü olan
- GÜDÜMCÜ
-
-
[isim]
Güdümcülükten yana olan kimse
-
[isim]
Güdümcülükten yana olan kimse