Sonunda ü olan 6 harfli 76 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İÇGÜDÜ
-
-
[isim]
Bir canlı türünün bütün bireylerinde akıl ve düşünceden bağımsız olarak doğuştan gelen bilinçsiz her türlü hareket ve davranış, insiyak, sevkitabii
- "Bir çeşit içgüdüyle fincanı alıyor tepsiden ve hemen dudaklarına götürüyor." (Erhan Bener)
-
Organizmayı o türe özgü olan bir amaca ulaşmaya sürükleyen davranış eğilimi
-
[isim]
Bir canlı türünün bütün bireylerinde akıl ve düşünceden bağımsız olarak doğuştan gelen bilinçsiz her türlü hareket ve davranış, insiyak, sevkitabii
- SÜZÜCÜ
-
-
[sıfat]
Süzme özelliği olan
-
[sıfat]
Süzme özelliği olan
- DÖRTLÜ
-
-
[sıfat]
Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan
- "Dörtlü sefer tası. Dörtlü abajur."
-
[isim]
İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde dört işareti bulunan kâğıt veya pul
-
[isim]
Dört kişiden oluşan müzik topluluğu, kuartet
-
[isim]
Taşıtlarda uyarı için dört sinyal lambasının aynı anda yanıp sönmesini sağlayan düzen, flaşör
-
[sıfat]
Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan
- ÖRGÜCÜ
-
-
[isim]
Örgü örüp satan kimse
-
[isim]
Örgü örüp satan kimse
- DÖKÜLÜ
- ...
- GOLFÇÜ
-
-
[isim]
Golf oynayan kimse
-
[isim]
Golf oynayan kimse
- ÖZÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Bir şeyin aslında veya gerçeğinde olan, ilinekle ilgili olmayıp özde bulunan, deruni, zatî, dışınlı karşıtı
-
[sıfat]
Bir şeyin aslında veya gerçeğinde olan, ilinekle ilgili olmayıp özde bulunan, deruni, zatî, dışınlı karşıtı
- GÖRÜCÜ
-
-
[isim]
Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse, dünür
- "Zengin olduğumuz için görücüler, bizim bu uzak köşke gelmekten usanmıyorlar." (Ömer Seyfettin)
- "Onu indirmek, görücüye çıkmaya razı etmek için başta haminne olmak üzere bütün ev halkı ağacın altında durdu, yalvardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse, dünür
- HANÖNÜ
- ...
- ÖLÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- "Onu hâlâ hiç olmazsa rüyalarında ölümlülerin sevdiği gibi sevebilir." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İnsan
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- ÖLÇÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
-
Ilımlı
- "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." (Refik Halit Karay)
-
Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun
- "... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
- GÖTÜRÜ
-
-
[sıfat]
Fiyatı veya ücreti toptan belirlenen (iş vb.)
-
Toptan fiyat vererek
- "Bu kitapların hepsini götürü on bin liraya aldım."
-
[sıfat]
Fiyatı veya ücreti toptan belirlenen (iş vb.)
- ÖĞÜRTÜ
-
-
[isim]
Öğürmek işi
- "İnsan rakı masasının başına eğlenelim, iş görelim diye oturur ve ekseriya eğlence öğürtü, iş gürültü ile biter." (Refik Halit Karay)
-
Öğürürken çıkan ses
- "Cevap beklemeden hastanın öğürtüleri işitilen odaya koştu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Öğürmek işi
- SÖVÜCÜ
-
-
Sövgücü
-
Sövgücü
- ÜZGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzgü veren, eziyetli
-
[sıfat]
Üzgü veren, eziyetli
- ÖBÜRKÜ
-
-
[zamir]
Öbürü
-
[zamir]
Öbürü
- ÜZÜMLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
- ÖDÜNCÜ
-
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- "Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- ÖŞÜRCÜ
-
-
[isim]
Öşür alan, toplayan görevli
- "Öşürcüler, ağnamcılar, tahsildarlar, zaptiyeler köylerde kuzu gibi namuslu namuslu dolaşırlarmış." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Öşür alan, toplayan görevli
- ÖYKÜCÜ
-
-
[isim]
Hikâyeci
- "Kentin bütün ozanları, öykücüleri oraya gelir akşamları." (Çetin Altan)
-
[isim]
Hikâyeci