Başında ü olan 8 harfli 50 kelime var. Ü harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Ütücü olma durumu
-
[isim]
Ütücü olma durumu
- ÜZENGİLİ
-
-
[sıfat]
Üzengisi bulunan
-
[sıfat]
Üzengisi bulunan
- ÜTÜLEMEK
-
-
[-i]
Ütü ile buruşukluklarını gidermek
- "Bir erkek, hizmetçisini sevse ondan daha iyi kimsenin çamaşır ütüleyemeyeceğine inanır." (Refik Halit Karay)
-
Alevde tüylerini veya kabuğunu yakıp gidermek
- "Çakmak kıvılcım çıkardı, çıkarmasıyla pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
[-i]
Ütü ile buruşukluklarını gidermek
- ÜFLETMEK
- ...
- ÜLEŞİLME
-
-
[isim]
Üleşilmek işi
-
[isim]
Üleşilmek işi
- ÜTOPYACI
-
-
[isim]
Ütopyalara kapılan, inanan kimse, ütopist
-
[isim]
Ütopyalara kapılan, inanan kimse, ütopist
- ÜZGÜNLÜK
-
-
[isim]
Üzgün olma durumu, neşesizlik
-
[isim]
Üzgün olma durumu, neşesizlik
- ÜSTELEME
-
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- ÜÇLEŞMEK
-
-
[nsz]
Üçe çıkmak, bir veya ikiyken üç olmak
-
[nsz]
Üçe çıkmak, bir veya ikiyken üç olmak
- ÜNLETMEK
-
-
[-i]
Bağırtmak, çağırtmak
- "Şehirde olsa ünletirsin: Görene beş kuruş, bulana on kuruş." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Bağırtmak, çağırtmak
- ÜRKÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- ÜNDEŞLİK
-
-
[isim]
Ses benzerliği veya birliği
-
[isim]
Ses benzerliği veya birliği
- ÜFÜRÜKÇÜ
-
-
[isim]
Okuyup üfleyerek hastalıkları savdığını ileri süren ve böylece bilgisiz kimseleri dolandıran düzenbaz kimse
- "Eskiden üfürükçüler vardı, isteyenleri yere yatırıp pestil gibi çiğnerlerdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Okuyup üfleyerek hastalıkları savdığını ileri süren ve böylece bilgisiz kimseleri dolandıran düzenbaz kimse
- ÜZERİNDE
-
-
[zarf]
Üstünde
- "Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev." (Selim İleri)
- "Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı." (Haldun Taner)
-
... ile ilgili, üzerine
- "Hacı Ömer'in hatırı için gecelerce başımı soğuk su ile ıslatarak kitaplar üzerinde çalıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Üstünde
- ÜRPERTME
-
-
[isim]
Ürpertmek işi veya durumu
-
[isim]
Ürpertmek işi veya durumu
- ÜTÜLENME
-
-
[isim]
Ütülenmek işi
-
[isim]
Ütülenmek işi
- ÜZÜCÜLÜK
- ...
- ÜRETİLİŞ
- ...
- ÜSTÜVANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Silindir biçiminde olan
-
[sıfat]
Silindir biçiminde olan
- ÜRKÜTMEK
-
-
[-i]
Ürküntü vermek
-
Korkutup kaçırmak
- "Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek
-
Korkutmak
- "Bu kadar büyük bir adamın huzuruna çıkmak ihtimali bile beni ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kuşkulandırmak
- "Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Ürküntü vermek