Başında ü olan 4 harfli 28 kelime var. Ü harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜŞME
-
-
[isim]
Üşmek işi veya durumu
-
[isim]
Üşmek işi veya durumu
- ÜZGÜ
-
-
[isim]
Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı, eziyet, eza, cefa
- "Bilirim, bir üzgü bin avaz yapar."
-
[isim]
Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı, eziyet, eza, cefa
- ÜZME
-
-
[isim]
Üzmek işi
-
[isim]
Üzmek işi
- ÜZRE
-
-
[edat]
Bakınız üzere
-
[edat]
Bakınız üzere
- ÜVEZ
-
-
[isim]
Gülgillerden, orta boylu bir ağaç (Pirus sorbus)
-
Bu ağacın muşmulaya benzeyen yemişi
- "Gülse bile gülüşünde ham ayva, muşmula veya üvez yemiş gibi bir burukluk vardır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Gülgillerden, orta boylu bir ağaç (Pirus sorbus)
- ÜTME
-
-
[isim]
Ütmek işi
-
Ateşte kızartılmış taze buğday veya mısır
-
[isim]
Ütmek işi
- ÜREM
-
-
[isim]
Faiz, getiri
-
[isim]
Faiz, getiri
- ÜLÜŞ
-
-
[isim]
Kesilen hayvanın etinden alınan pay
-
[isim]
Kesilen hayvanın etinden alınan pay
- ÜÇÜZ
-
-
[sıfat]
Üçü bir arada doğan (çocuk)
-
Üçlü, üç yanlı, üç kollu, üç parçalı
-
[sıfat]
Üçü bir arada doğan (çocuk)
- ÜLKÜ
-
-
[isim]
Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal
- "Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." (Atatürk)
-
İnsanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke, örnek yargı ölçüsü, mefkûre, ideal, vizyon
- "Bu yarının dünyasını, insanlığını düzenleyecek ülkünün sahipleri!" (Halide Edip Adıvar)
-
Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal
-
[isim]
Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal
- ÜMÜK
-
-
[isim]
Boğaz
-
Gırtlak
-
[isim]
Boğaz
- ÜRÜN
-
-
[isim]
Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
-
Eser
- "Cumhuriyet dönemi ressamlarının ürünleri sergilendi."
-
Bir tutum ve davranışın ortaya çıkardığı şey
-
Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey
-
[isim]
Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
- ÜMİT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Umma, beklenti, umut
- "Büyük bir ümit, sevinç ve heyecan içinde şu mektubu yazdım." (Aka Gündüz)
- "Hem ne güzeldi sesindeki yankı / Ben oraya ümitlerimi bağladımdı." (Behçet Necatigil)
- "... ve Cemil'in bu sözleri kalplerde hiç olmazsa yarın için biraz ümit bırakıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Geceyi oldukça rahat geçireceğinizi ümit ederim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Umma, beklenti, umut
- ÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Ün salmış olan, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar
- "Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkabilen ses, vokal, sesli, sesli harf: a, e, ı, i, o, ö, u, ü
-
[sıfat]
Ün salmış olan, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar
- ÜRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sidik asidi tuzu
-
[isim]
Sidik asidi tuzu
- ÜMMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Okuyup yazması olmayan
- "Ha onun elinde yün ha ümmi adamın elinde gazete!" (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Okuyup yazması olmayan
- ÜNİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Tek, eşi olmayan
-
[sıfat]
Tek, eşi olmayan
- ÜNYE
- ...
- ÜSTE
-
-
[zarf]
Fazladan, ayrıca
- "Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır." (Tarık Buğra)
- "Evvel Allah, sen bu işin üstesinden gelirsin." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Fazladan, ayrıca
- ÜVEY
-
-
[sıfat]
Yalnız yasaca akraba sayılan, aralarında kan bağı bulunmayan, öz olmayan
-
Kendisine kötü davranılan
-
[sıfat]
Yalnız yasaca akraba sayılan, aralarında kan bağı bulunmayan, öz olmayan