Başında örnek olan 13 kelime var. Örnek ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde örnek olan kelimeler listesine ya da sonu örnek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında örnek bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÖRNEKLEYEBİLMEK
ÖRNEKLENDİRMEK, ÖRNEKLEYEBİLME
ÖRNEKLENDİRME
ÖRNEKLENMEK
ÖRNEKLEMEK, ÖRNEKLENME, ÖRNEKSEMEK
ÖRNEKLEME, ÖRNEKSEME
ÖRNEKLEM, ÖRNEKLİK
ÖRNEK
E K N R Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ÖRNEK
4 Harfli Kelimeler
KÖRE, ÖREK, ÖREN, RENK
3 Harfli Kelimeler
ERK, KER, KÖR, ÖKE, ÖRK, REN
2 Harfli Kelimeler
EK, EN, ER, KE, NE, ÖK, ÖN, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖRNEKLEYEBİLMEK
- ...
- ÖRNEKLEYEBİLME
- ...
- ÖRNEKLENDİRMEK
-
-
[-i]
Örneklerle göstermek, örneklerle açıklamak
-
[-i]
Örneklerle göstermek, örneklerle açıklamak
- ÖRNEKLENDİRME
-
-
[isim]
Örneklendirmek işi veya durumu
-
[isim]
Örneklendirmek işi veya durumu
- ÖRNEKLENMEK
-
-
[nsz]
Örnek verilmek
-
[nsz]
Örnek verilmek
- ÖRNEKSEMEK
-
-
[-i]
Örnek olarak almak
-
[-i]
Örnek olarak almak
- ÖRNEKLENME
-
-
[isim]
Örneklenmek işi veya durumu
-
[isim]
Örneklenmek işi veya durumu
- ÖRNEKLEMEK
-
-
[-i]
Örnek vermek
-
[-i]
Örnek vermek
- ÖRNEKSEME
-
-
[isim]
Örneksemek işi
-
Bir kelime örnek tutularak başka kelimelerin yaratılması, kıyas, analoji
- ""Örnekseme" sözü "mühimseme", "önemseme" sözleri örnek tutularak yapılmıştı."
-
[isim]
Örneksemek işi
- ÖRNEKLEME
-
-
[isim]
Örneklemek işi veya durumu
-
[isim]
Örneklemek işi veya durumu
- ÖRNEKLEM
-
-
[isim]
Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
-
[isim]
Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
- ÖRNEKLİK
-
-
[sıfat]
Örnek olarak ayrılmış bulunan, numunelik
- "Dolap arkalarındaki örneklik bulgur kâğıtlarının arasında fareler yavrulamıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Bu eşya yalnız Balkanlara değil, Avrupa tezgâhlarına dahi örneklik etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Örnek olarak ayrılmış bulunan, numunelik
- ÖRNEK
-
-
[isim]
Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model
- "Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
- "Atatürk sarı bıyıklarını kestiğinden bu yana devlet adamlarının çoğu onu örnek aldılar." (Haldun Taner)
- "Ne örnek olmaya değerim ne de gülünç olmaktan zevk alırım." (Falih Rıfkı Atay)
-
Göstermelik
- "Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bu çocuk babasını örnek alıyor."
-
Bir şeyin benzeri, tıpkısı, misil
- "Bu yapının bir örneği daha yoktur."
-
Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal
-
Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey
- "Örnek aransa öyle sanıyorum ki bizimkinden âlâsı bulunmaz." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
En iyi biçimde olan
- "Bir dâhinin, olağanüstü bir adamın, örnek bir hoca olmamasını doğal karşılamalı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model