Başında önc olan 21 kelime var. Önc ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde önc olan kelimeler listesine ya da sonu önc ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında önc bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÖNCELİKLİLİK
ÖNCELLEMEK, ÖNCESİZLİK
ÖNCECİLİK, ÖNCELEMEK, ÖNCELİKLE, ÖNCELİKLİ, ÖNCELLEME
ÖNCELEME, ÖNCELERİ, ÖNCÜLLER
ÖNCEDEN, ÖNCELİK, ÖNCESİZ, ÖNCÜLÜK
ÖNCECİ, ÖNCEKİ
ÖNCEL, ÖNCÜL
ÖNCE, ÖNCÜ
C N Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ÖN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖNCELİKLİLİK
- ...
- ÖNCELLEMEK
- ...
- ÖNCESİZLİK
-
-
[isim]
Öncesi olmama durumu
-
Ezel
-
[isim]
Öncesi olmama durumu
- ÖNCELİKLE
-
-
[zarf]
Öne alınarak, daha önce olarak
- "Bu tasarı, Mecliste öncelikle görüşülecek."
-
[zarf]
Öne alınarak, daha önce olarak
- ÖNCELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek
-
Tanıtmak, yönlendirmek amacıyla överek öne çıkarmak, lanse etmek
-
[-i]
Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek
- ÖNCECİLİK
-
-
[isim]
Bir şeyi başkalarından önce yapma işi, inisiyatif
-
Önde gelme işi
-
[isim]
Bir şeyi başkalarından önce yapma işi, inisiyatif
- ÖNCELİKLİ
-
-
[sıfat]
Önceliği olan
-
[sıfat]
Önceliği olan
- ÖNCELLEME
- ...
- ÖNCÜLLER
-
-
[isim]
Bir tasımda yargıya ulaştıran ilk iki önerme
-
[isim]
Bir tasımda yargıya ulaştıran ilk iki önerme
- ÖNCELERİ
-
-
[zarf]
Önceki zamanda, başlangıçta
- "Önceleri kapıldığım münasebetsiz düşünce, kafamdan defolup gitmişti." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Önceki zamanda, başlangıçta
- ÖNCELEME
-
-
[isim]
Öncelemek işi, lanse
-
[isim]
Öncelemek işi, lanse
- ÖNCÜLÜK
-
-
[isim]
Öncü olma durumu
-
Önderlik
- "Bu millet Batı tipi tiyatroyu Muhsin Ertuğrul'un öncülüğüne borçlu..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Öncü olma durumu
- ÖNCEDEN
-
-
[zarf]
Başlarken, başlangıçta, daha önce, evvelce
- "Önceden bilmiyordu, sonra öğrendi."
-
[zarf]
Başlarken, başlangıçta, daha önce, evvelce
- ÖNCESİZ
-
-
[sıfat]
Zamanda başlangıcı olmayan, ezelî
- "Evren öncesizdir."
-
[sıfat]
Zamanda başlangıcı olmayan, ezelî
- ÖNCELİK
-
-
[isim]
Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm
-
[isim]
Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm
- ÖNCEKİ
-
-
[sıfat]
Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık
- "Önceki başkan."
-
[sıfat]
Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık
- ÖNCECİ
- ...
- ÖNCÜL
-
-
[isim]
Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem
- "Top top olmuş güzellerin sürüsü / Öncül olmuş çeker gider birisi." (Halk türküsü)
-
Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem
-
Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme
-
Kılavuz, öncü
-
[isim]
Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem
- ÖNCEL
-
-
[isim]
Bir görevde, meslekte kendinden önce yerini tutmuş olan kimse, selef, ardıl karşıtı
-
Önceden yaşamış olanlar
-
Sonucun çıkarıldığı önerme veya önermeler
-
[isim]
Bir görevde, meslekte kendinden önce yerini tutmuş olan kimse, selef, ardıl karşıtı
- ÖNCE
-
-
[isim]
Baştaki, geçmişteki bölüm, geçmiş zaman
- "Demin söyledikleri bana sadece daha önce olup bitenleri düşündürdü." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı
- "Önce hep birlikte basın suçunu tarif edelim." (Burhan Felek)
-
[isim]
Baştaki, geçmişteki bölüm, geçmiş zaman